Öcalan’ın çağrısında PKK’yı doğuran şartlara yaptığı vurguları ve tahlilleri aktardıktan sonra, onun
“bu sözleri, PKK’nın varlık koşullarını yaklaşık 40 yıl önceki ulus-devlet kurgusuna bağladığını”
gösterdiğini söylüyor ve “Şimdi, o kendini feshettiğine göre, onun karşısındaki kurgunun da bu yeni gerçeklik karşısında nasıl bir yön tayin edeceği asıl merak konularından biri olarak kaldı… Kaldı çünkü şu ana kadar yapılan açıklamalardan hareketle ifade edilecek olursa, bu sürecin belirli bir çerçeveye oturtulması adına herhangi bir ek koşul veya talebin ileri sürülmediğini göstermektedir. Dolayısıyla, alternatif olarak, ikinci büyük ve birincisine sebep olan daha komplike kurgunun da kendi varlık nedenini sorgulayıp sorgulamayacağı veya nasıl bir yön tayin edeceğidir” diyerek, hazır bu güzel zemin yakalanmışken bu tarafa da düşen etik bir sorumluluğun, üslup ve dilin var olduğunu hatırlatıyor.