<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
Avrupa Merkez Bankası eski Başkanı Mario Draghi ’nin, Avrupa’nın dünya ekonomisinde rekabetçi gücünü yeniden kazanması için yıllık 800 milyar Euroluk yatırım yapması gerektiğini raporunda ifade etmesinin üzerinden daha bir yıl geçmedi Bugün aynı tutar Avrupa’nın güvenlik alanında yeniden rekabetçi (korunaklı) olabilmesi için gündemde. Yani neredeyse daha dün ekonomik rekabetini kazanmayı tartışan Avrupa şimdi askeri güvenliğini tartışıyor. Arada ne oldu sorusunun cevabı çok bariz; Biden gitti Trump
Bugün aynı tutar Avrupa’nın güvenlik alanında yeniden rekabetçi (korunaklı) olabilmesi için gündemde.
Yani neredeyse daha dün ekonomik rekabetini kazanmayı tartışan Avrupa şimdi askeri güvenliğini tartışıyor.
Bu gelişmelerin gerisinde 4 faktör çalışıyor. Birincisi AB’nin ABD ile yaşadığı güven kaybıdır. İkincisi Rusyafobidir. Üçüncüsü Avrupa’nın refahı güvenliğe askeri atalete neden olacak kadar çok tercih etmiş olmasıdır. Dördüncüsü Türkiye’nin savunma bağımsızlığını bileğinin zoruyla kazanması ve üst akıl konumuna yükselmesidir.
Türkiye oldum olası Ankara kriterlerine sahipti ve AB ile ekonomik menfaatleri paylaşmak istediğinden ilişki kurmaya gayret etti. AB ise pastayı paylaşmak istemedi. İşte bu yüzden Türkiye’nin AB üyeliği imkansızdı.