Zalime karşı mazlumun safındayız

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Kötüye karşı iyinin, zalime karşı mazlumun, yanlışa karşı doğrunun safında yer almak bizim hayat tarzımızdır” dedi.

Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Diyanet Vakfı 8. Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde konuşan Erdoğan, 27 Şubat’ta yayımlanan yönetmelikle 13-20 Mart tarihlerinin İyilik Haftası olarak kutlanacağını belirtti. Hafta boyunca Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere ilgili birçok kurum ve kuruluşla birlikte pek çok faaliyet icra edeceklerini ifade eden Erdoğan, “Böylelikle inanç ve medeniyet değerlerimizin en yüksek ideallerinden biri olan iyiliği her alanda teşvik edip destekleyecek iyilik çınarının çok daha derinlere kök salması için hep beraber çaba sarf edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Yaratılanı yaratandan ötürü seven bir milletin, medeniyetin mensuplarıyız. Kötüye karşı iyinin, zalime karşı mazlumun, yanlışa karşı doğrunun safında yer almak bizim hayat tarzımızdır” vurgusu yapan Erdoğan, Lokman Hekim, “İyilik insanın emniyet kemeridir” sözünü hatırlattı. Törende ödül alanları tek tek tebrik eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İyiliğin güçlü mirasını muhafaza ederek zenginleştirmek, daha da önemlisi gelecek nesillere ulaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. İyilikle dünyayı güzelleştirmenin çabasındayız.”

“Zalime karşı dik durarak, mazlumun elinden tutarak insanlık vazifemizi en güzel şekilde ifa etmenin mücadelesini veriyoruz. Bu anlayışla bir milyon kardeşimizin hayatını kaybettiği Suriye’deki katliamlardan kaçıp eman yurdu olarak gördükleri Suriyeli muhacirlere kapılarımızı sonuna kadar açtık. 471 gün boyunca Siyonist rejimin insanlık dışı saldırılarına maruz kalan Gazzeli mazlumlara işte bu tasavvurla destek olduk.”

“Bugün güya kendi akıllarınca bizi cesaretli olmaya çağıranlar, Gazzeli çocukların üzerine bombaların yağdığı o imtihan günlerinde sırf soykırım şebekesinden korktukları için Filistin Kuvayı-ı Millîye’sine ‘terör örgütü’ iftirası atarken biz, Birleşmiş Miller Genel Kurulu’nda, insanlığın ortak kürsüsünde soykırımcıların ve destekçilerinin gözünün içine bakarak Filistin davasına ve Gazze’nin kahraman evlatlarına işte bunun için cesaretle sahip çıktık.”

“Somali’de istikrarın korunması, Sudan’da kardeş kavgasının son bulması, Yemen’in, Afganistan’ın, Lübnan’ın kalıcı huzura kavuşması için tüm imkanlarımızı bunun için seferber ediyoruz. Nerede gadre uğrayan, yok sayılan, baskı ve zulüm gören varsa Türkiye olarak tüm kapasitemizle oradayız. Nerede bir zulüm, çatışma ve adaletsizlik varsa sona erdirmek için biz oradayız. Nerede dostlarımız ve soydaşlarımız eziyet görüyorsa engel olmak için biz oradayız. Nerede bir afet, gözyaşı varsa varsa silmek için biz yine oradayız. Nerede Türkiye’nin katkısına, yardıma ihtiyaç varsa biz tüm kuvvet ve kudretimizle oradayız.”

“Bölgemizde ve ötesinde barışın, adaletin ve istikrarın egemen olması için ne yapmamız gerekiyorsa yapmaktan asla çekinmiyoruz. Ülkemizi barış ve çatışma çözümlerinin merkez üslerinden biri haline getirme yolunda emin adımlarla yürüyoruz. Bundan sonra da kimsesizlerin kimsesi olmaya, ezilenlerin, yok sayılanların yanında durmaya devam edeceğiz. İyilik sancağını yüceltmeyi ve yükseltmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Sabredeceğiz, çalışacağız, umutsuzluğa asla kapılmayacağız. Allah’a güveneceğiz.”

Törende ödül alanları tebrik eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Çocuk hastalıkları uzmanı olarak, bir yandan topluma hizmet edip 8 evladını büyütürken, diğer yönden birçok iyilik projesine öncülük eden Doktor Gülhanım Bayrak hanımefendiyi, helal kazancını iyilik ve hayır yolunda harcayarak 140’tan fazla Kur’an kursunun açılmasına katkı sağlayan, yetimleri, hafızları koruyup gözeten iş insanı Hacı Fevzi Şener’i, engelli ve bakıma muhtaç kardeşlerimize din eğitimi veren, çölyak hastaları için özel ekmek üretip ihtiyacı olanlara ulaştıran din görevlisi Hasan Koç kardeşimi milletim adına tebrik ediyorum.”

“Aynı şekilde ‘harçlıklarımızı Filistin’e bomba olarak göndermeyeceğiz’ diyerek başlattığı farkındalık çalışmasıyla milyonlarca gönle dokunan, Gazzeli mazlumların acısını yüreğinde hissedip, zulme karşı boykot çağrısı yapan Ömer Asaf Kar evladımızı tebrik ediyorum. 1982 Hama Katliamı sırasında vicdanının sesine kulak vererek zalim Esed rejiminin sivilleri bombalama emrini yerine getirmeyen bu yüzden hapsedildiği Sednayah Hapishanesi’nde türlü zorluklara göğüs gerek Suriyeli cesur pilot Raghid El Tatari’yi, İsrail’in yönetimin zorbalıklarına, ev hapsine ve Mescid-i Aksa’ya girişi yasaklarına rağmen mücadelesinden asla taviz vermeyen Şeyh İkrime Sabri hocamızı da aynı hassasiyetle en içten şükran duygularımla tebrik ediyorum.”

“İyilik meftununu yaşatan, zor zamanlarda insanlığa umut olan, özverili çalışmalarıyla insanlığa örnek olan bu kardeşlerimiz, büyüklerimin ve evlatlarımın tamamını bir kez daha tebrik ediyorum. 60 seneyi aşkın sanatıyla İslam kültürüne hizmet eden Kuba Mescidi’nden, Kıbleteyn’e pek çok kutsal mekânı hat eserleriyle süsleyen Hasan Çelebi hocamıza ise bir kez daha Mevla’dan rahmet diliyorum.”