enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
39,2423
EURO
44,7139
ALTIN
4.175,57
BIST
9.486,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
26°C
İstanbul
26°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
28°C
Salı Parçalı Bulutlu
28°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C
Perşembe Açık
27°C

En önemli meselemiz Gazze!

Gazze’de ateşkesin ilanıyla birlikte herkeste belli bir rahatlama hissi oluşmuştu. Meselenin orada bitmediği, zalimin ilk fırsatta kaldığı yerden zulmüne devam edeceği belliydi oysa. Ancak böyle bir çaresizlik yükünü taşımaya mecali yetmediği için daralan göğüslerimize bir nefes alma imkânı gibi geldi ateşkes. Gazze’de hemen hemen bütün hayati ihtiyaçlarından mahrum halde ayakta kalmaya çalışan kardeşlerimiz de harabeye dönmüş evlerine geri döndüler ve içeriye sokulabilen yardımlarla temel ihtiyaçlarının

En önemli meselemiz Gazze!
REKLAM ALANI
08.04.2025 02:24
1
A+
A-

Gazze’de ateşkesin ilanıyla birlikte herkeste belli bir rahatlama hissi oluşmuştu. Meselenin orada bitmediği, zalimin ilk fırsatta kaldığı yerden zulmüne devam edeceği belliydi oysa. Ancak böyle bir çaresizlik yükünü taşımaya mecali yetmediği için daralan göğüslerimize bir nefes alma imkânı gibi geldi ateşkes. Gazze’de hemen hemen bütün hayati ihtiyaçlarından mahrum halde ayakta kalmaya çalışan kardeşlerimiz de harabeye dönmüş evlerine geri döndüler ve içeriye sokulabilen yardımlarla temel ihtiyaçlarının hiç değilse bir kısmını karşılama imkânı buldular böylece.

Ama yazık ki bu durum geçiciydi. Ateşkes için kabul edilen süre bittiğinde soykırım yeniden başladı. İsrail ateşkesi tam anlamıyla uygulamadı hiçbir zaman aslında. Daha düşük ölçekli de olsa zulmüne devam etti. Ateşkesin başladığı gün dahi, sayılı günler bittiğinde ne olacağı belliydi aslında. Sadece dünyada değil, İsrail içinde bile büyük bir telin dalgası büyüyor olmasına rağmen, Netanyahu yönetimi, arkasındaki Trump’ın desteğiyle çoluk çocuk demeden acımasızca katletmeye kaldığı yerden yeniden başladı. Son bombardımanların ardından durum gerçekten iç kanatıcı boyutta!

Bizim toplumumuzda Gazze’yi kendine dava edinen ve yazık ki sayıları olması gerektiği kadar çok olmayan bir grup insan dışında bu ara dönemde Gazze’yi gündeminde tutan çok fazla insan olmadı. Her zaman olduğu gibi işi oluruna bırakıp kendi hararetli iç gündemimize döndük. Belki orada da önemli hareketlilikler ve meseleler vardı ama yine de Gazze’nin gündemimizde diğer meselelerden daha öncelikli bir yeri olmalı ve bu yer korunmalıydı. Genel tabloya bakınca böyle olduğunu söylemek ne yazık ki zor! Dünyanın farklı köşelerinden yükselen Gazze seslerinin gürlüğü, bizim bu unutkanlık ve geri durma ahvalimizi daha da üzücü hale getiriyor.

Gazze’yi gündemimizde tutmaya, kardeşlerimiz için dua etmeye, İsrail zulmünü lanetlemeye, canlı biçimde protesto etmeye, İsrail’i destekleyen ürünleri boykota ara vermeden devam etmeliyiz. Gündemdeki diğer başlıklar ne olursa olsun, bizim için o gündemin birinci maddesi, Gazze olmalı!

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Neleri ısrarla gündemde tutacağımıza, nelerin geçici meseleler olduğuna ve nihayet nelerin üstünde durmaya hiç değmeyeceğine aklıselim dairesinde karar veremez olduk. Medya ve sosyal medya bizi önüne katıp götürüyor. Dış meselelerde de böyle bu, iç meselelerde de… Bu yeni zamanlarda sadece neyin daha önemli olduğuna dair idrakimizi yitirmekle kalmıyor, aynı zamanda hangi meseleye nereden bakacağımız, meseleleri hangi çerçevede göreceğimiz noktasında da dışarıdan fazlasıyla etki altına alınıyor, hatta kodlanıyoruz. Toplumsal tablodaki her farklı kesim bu kodlanmayı yaşıyor. Bunun sonucunda hem aslî gündemimizi konuşamıyor hem önemli meselelerimizi dışarıdan belirlenmiş, konunun esasından uzak yüzeysel ezber ve kalıplar içinde konuşmayı kabulleniyor hem de içi boş halde öne çıkarılan birtakım konu başlıklarında kıymetli vakitlerimizi ve enerjimizi boş yere tüketiyoruz.

Sosyal medya üzerinden meseleleri tartışmak, bu mecralar bizi kendi basitleştirici sığ kodlarına zorladığından bir zihin açıklığına yol açmıyor, aksine herkesi kendi olduğu yerde daha da katılaştırıyor. Kimin haklı kimin haksız olduğundan bağımsız olarak meseleye bakabilirsek, bunun ülkemizin ve toplumumuzun geleceği bakımından ne kadar tehlikeli olduğunu rahatlıkla müşahede edilebilir. Birbirini dinlemez ve anlamaz hale gelmiş karşıt gruplar herhangi bir meselede makul sonuçlara varamıyor. Ülkemizin geçmişte yaşadığı hemen her badirede bunu tecrübe ettik ve hepimize birden bedel ödeten kayıplarımızla yüzleştik.

Bugün de meselelerimizi makuliyet temelinde konuşmak konusunda güçlük çeker bir durumdayız. Bu sersemletici döngüden kurtulabilmek için gündelik sosyal medya paylaşımlarının ötesine geçmek ve toplumsal meselelerimizi zihinlerimizde tarihi ve sosyolojik boyutlarıyla olgun fikirlerle konuşabileceğimiz zeminlere taşımak icap ediyor. Aksi halde trolleşmiş zihinlerin esiri olacağız hep birlikte.

Yazının sadece gündemdeki belli hararetli olaylar üzerinden (haklı-haksız bağlamında) okunmamasını, meseleye daha geniş bir perspektiften bakılmasını rica ediyorum. İtiş kakış kültürüyle değil, makuliyetle yol almalıyız. Aksi halde sosyal medya refleksleri devreye giriyor ve mesela aklıselim vurgusuna ‘perdeleyici, gevşetici’ gibi fonksiyonlar yükleyenler oluyor. Aklıselim, sıratı müstakimde sabit kalabilmenin yegâne teminatıdır oysa. Gazze’yi dikkatten kaçırmamayı sağlar mesela!

REKLAM ALANI
ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.