Milli İstihbarat Akademisi (MİA) Türkiye’nin deniz yetki alanlarının harita üzerinde bütüncül şekilde ilk kez resmiyet kazandığı süreci ele almak amacıyla “Deniz Mekansal Planlaması Haritası: Hukuki Niteliği, Sonuçları, Geleceği” başlıklı bir panel …
Milli İstihbarat Akademisi (MİA) Türkiye’nin deniz yetki alanlarının harita üzerinde bütüncül şekilde ilk kez resmiyet kazandığı süreci ele almak amacıyla “Deniz Mekansal Planlaması Haritası: Hukuki Niteliği, Sonuçları, Geleceği” başlıklı bir panel düzenledi. Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Fethullah Bayraktar’ın moderatörlüğündeki panelde, MİA Güvenlik Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, AYBÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Acer ve DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara konuşma yaptı.
MİA Başkanı Prof. Dr. Talha Köse, “Avrupa Birliği (AB) gerek Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin gerekse Yunanistan’ın deniz mekânsal planlaması haritasıyla Ege Denizi’nde ve Doğu Akdeniz’de; münhasır yetki alanı içerisinde maksimum bir alana hükmetme arayışındadır. AB; her iki üyesinin deniz yetki alanlarını maksimalist yaklaşımla ele alırken; bir yandan denizlerde egemenliğini genişletmek, diğer taraftan Doğu Akdeniz gibi, başta doğal gaz ve petrol olmak üzere yeraltı zenginliklerinin bulunduğu alanlarda da söz hakkına sahip olmak istemektedir” dedi.