Yeni Suriye yönetiminin önünde üç önemli sınav vardı. Bir. Uluslararası meşruiyet. İki. Ülke ekonomisi ve uluslararası yaptırımlar. Üç. Toprak bütünlüğü ve devletin egemenliği… İlk iki madde, kısa vadede, yeni Suriye yönetiminin ayakta kalıp kalmayacağını gösterecekti. İlk birkaç ay bu konuda ciddi belirsizlik yaşandı. Ancak Türkiye’nin desteğini arkasına alan Şara yönetimi, önce Körfez, daha sonra Fransa, son olarak da ABD’den kabul gördü (Riyad’da düzenlenen
Erdoğan, Trump ve Muhammed bin Selman, Şara
dörtlü zirvesiyle.)
(Erdoğan ve Selman’la konuştuktan sonra) Suriye’ye yönelik
yaptırımları kaldıracağını ilan etmesi, bir dönüm noktasıdır
. Ülkenin dünya finans sistemine entegrasyonunun önünü açılmıştır. Daha sonra
benzer bir karar AB’den de geldi
. Bu arada Trump, Suriye Özel Temsilciliğine yakın dostu,
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack’ı
atamaya hazırlanıyor. Bu atamanın
Suriye özelinde Türkiye-ABD eşgüdümünü artıracağı
muhakkak.