enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
39,2423
EURO
44,7139
ALTIN
4.175,57
BIST
9.486,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
26°C
İstanbul
26°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
28°C
Salı Parçalı Bulutlu
28°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C
Perşembe Açık
27°C

DeepSeek eski dünyayı yeniden konumlandırabilir

Avrupa Merkez Bankası eski başkanı Draghi hazırladığı raporla Avrupa’nın yeniden rekabet gücünü kazanması için yıllık 800 milyar dolar yatırım yapması gerektiğini ileri sürmüştü. Yaklaşımı bir Draghi de bize lazım, diye düşündürmüştü. Fakat bir de ABD’ye bakmalıydı. Draghi’nin çıkışı önemliydi ama sonuçta Avrupa yüzyıldır her şeyi eline yüzüne bulaştırmaktan başka bir şey yapamıyordu. Nihayetinde Trump seçildi. Dünya değişmeye mecbur kaldı. Dünyanın değişmeye mecbur kaldığını anlatmak üzere Biden

DeepSeek eski dünyayı yeniden konumlandırabilir
REKLAM ALANI
30.01.2025 08:48
3
A+
A-

Avrupa Merkez Bankası eski başkanı Draghi hazırladığı raporla Avrupa’nın yeniden rekabet gücünü kazanması için yıllık 800 milyar dolar yatırım yapması gerektiğini ileri sürmüştü. Yaklaşımı bir Draghi de bize lazım, diye düşündürmüştü.

Fakat bir de ABD’ye bakmalıydı. Draghi’nin çıkışı önemliydi ama sonuçta Avrupa yüzyıldır her şeyi eline yüzüne bulaştırmaktan başka bir şey yapamıyordu.

Nihayetinde Trump seçildi. Dünya değişmeye mecbur kaldı. Dünyanın değişmeye mecbur kaldığını anlatmak üzere Biden gitmeden az önce Soros’a nişan taktı. İşte o an eski dünyanın Soros’unun da Rothschild’ının da Rockefeller’ının da sonuydu.

Bunun Türkiye’ye yansıması hiç gecikmedi
YAZI ARASI REKLAM ALANI
. Memleketin en varsıl aileleri, skandallar ve gerilimlerle anılmaya başladı.

Kimlerin eski dünyada kalıp yeni dünyaya geçemeyeceği şekilleniyordu aslında. Halk Partisi sadece yolsuzluklarla gündem olabilen Beşiktaş Belediyesindeki son hadisede yanında bulamadığı TÜSİAD’a içerlemişti. Yatırım
yapmayarak

mamur olanların Trump’la başlayan değişimin sonundaki yerlerini mi ayarlayacakları, Halk Partisinin yanındaki yerlerini mi, sorunsalını görememişti Halk Partisi. Zaten âmâ oldukları Suriye’de anlaşılmıştı. Halk Partisi eski dünyadır.

Gidenlerin yerine kimlerin geleceğini ise Trump modelledi. Teknoloji yatırımlarıyla ön plana çıkan yeni nesil varsıllar devir teslim töreninde sahneye kondu. Biden bunları oligark olarak nitelendirmişti.

Fakat az önce ilginç bir şey oldu. Biden teknoloji milliyetçiliği hamlesi yaptı. Çin menşeli Tiktok’u yasakladı.

Trump vazifeye başlayınca “hele bir durun öyle olmaz, bu işlerin ustasını görün,” der gibi yasağı kaldırdı. Tiktok’u Amerikanlaştırma projesini uygulamaya koydu. Bu projeye göre Çinliler Tiktok’u Amerikalılara satmalıydı.

Trump paranın matbaada basıldığını biliyor. Biden da biliyordu ama doların sonuna kayıtsızdı. Trump madem doların sonu geliyor basalım ve piyasadan toplayabileceğimizi toplayalım stratejisini yürürlüğe koydu (Grönland dahil). Dikkat buyurun bu Trump’ı daha az değil, daha çok teknoloji milliyetçisi yapar. Tiktok’u yasaklamanın ABD’ye ekonomik bir faydası elbette yok.

Trump eylemleriyle daha mı akıllı diye düşündürürken ilginç başka bir şey oldu. Trump’ın doların sonuna kripto paralarla hazırlandığını evvelce yazmıştım. Kripto paralarda merkeziyetsiz olma esastır. Fakat Trump ABD menşeli kripto paralar üzerine teknoloji milliyetçiliği yapmaya başlayıvermesin mi… Kripto paraların öneminin bu kadar farkında olup da bu kadar yanlış anlamak maharet ister. Neyse.

Trump silah yerine matbaanın kullanılabileceğini ve insanların akıllı davranmak yerine korkaklık yapmayı yeğleyebileceğini gördü. Böylece 500 milyar daha basalım dedi. Draghi’nin yatırım paketi karşısına 500 milyar dolarlık yapay zekâ yatırımı girişimini koydu.

O an bir Draghi de Türkiye’ye gerçekten lazım mı diye ciddi ciddi düşünmeye başladım.

Fakat Trump’ın yapay zekâ girişimine karşı beni düşündüren bir şey vardı. Az önce Elon Musk dünyada işlenecek veri kalmadığını duyurdu. Haklıydı. Yeni çipler milyarlarca yıllık veriyi 5 dakikada işleyebiliyordu. Böyle bir iştahın bu dünyada doyurulamayacağını evvelce yazmıştım. Madem öyle Musk, Twitter’ı X yapmak için çok çok fazla para harcamıştı. Aşırı fazla…

İşte tüm bu düşünceler içindeyken dünyayı çarpan bir gelişme oldu. Gerçi şimdilik sadece teknoloji borsaları ve kripto para piyasaları olayın farkında ama herkesin hayatı dün itibariyle değişti.

Çin DeepSeek R1 unvanlı yapay zekayı kullanıcılara açtı. Şimdiye değin tanıtılan tüm yapay zekalardan daha iyi. Fakat mevzu daha iyi olmasıyla sınırlı değil. Küçük bir ekip ve sadece 200 milyon dolar maliyetle ortaya çıkarıldığı ifade ediliyor.

500 milyar karşısında 200 milyon dolar… Belli ki ABD oligarkları kendilerini abartmış Trump’ı açıkta bırakmışlardı.

Trump şimdi ne yapacak? DeepSeek’i satın mı alacak? Alsın. Versin 5 milyar dolar hemen satarlar. 200 milyon dolara daha iyisini yaparlar.

Dün anlaşıldı ki satın alarak üstünlük kurmak mümkün değil. Yani dolarla üstünlük kurmak artık söz konusu değil.

Evet, Amerikan matbaalarının üstünlüğünü yıkmanın bunu yazmak kadar kolay olduğu artık aşikâr. (Yalnız kripto para dünyası bunu henüz idrak edemedi.)

Hasılı eski dünyanın keyfi yerine gelmiş olmalı. Üstünlüğün ekonomik değil, askeri olarak kurulabileceği dünyanın yüzüne çok hızlı çarpıldığından…

Çin Tiktok’ta profilini düşük tutmayı yeğlemişti. DeepSeek ise Çin’in profilini yukarı çıkardı. Bu ABD’yi agresifleştirir. Agresif ABD ne demek, anlaşılıyordur.

Bu yeni durum AB’ye kendini önemli addettirmek için bir fırsat veriyor. Yatıp kalkıp DeepSeek’e dua etsinler. Rusya’ya ayağa kalkma şansı tanıyor.

Gelelim en baştaki soruya Türkiye’ye Draghi lazım mı? Bu sorunun cevabı hep biraz bulanıktı.

Türkiye, imkân kısıtları göz önünde bulundurulursa, ABD’nin belki pişman olacağı türden bir manevra yerine devlet ile yeni ve eski dünyanın işbirliğine doğru yürümeyi seçebilir. Eğer seçimi bu olursa eski dünyanın devletin biraz daha müdahaleci olmasını tolere etmesi gerekecektir. Devletin de turpları heybeden atması…

Eğer böyle bir işbirliği yeterli
güven ve sadakatle

optimize edilebilirse başarılı olabilir. Finans da bu denkleme uyumlaştırılabilirse…
TOGG

’un yönetim kurulu başkanı değişikliği sanırım Türkiye’nin seçeceği yöntemi belli ediyor.

Turplar ve Trumplar yüzyılındayız. Yolumuzu ancak ve sadece kendi irademizle açacağız.

REKLAM ALANI
ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.