Amerika Birleşik Devletleri’nin, kendi sınırları içerisindeki dolaşımını mümkün kılan vize prosedürünü, uzunca bir süredir politik bir araç olarak kullanması ile ilgili ciddi sorunlar söz konusu. Biden ile başlayan ve Trump’ın yeni döneminde daha da karmaşık hale gelen vize sorunu, özgürlükler açısından ciddi bir tehdit olarak kullanılmakta. Önceleri Türkiye gibi dış politikada sorun yaşadığı ülkelere süreci uzatmak noktasında bir zorluk gösteren ABD, Trump yönetiminde bazı politik gerekçelerle
Amerika Birleşik Devletleri’nin, kendi sınırları içerisindeki dolaşımını mümkün kılan vize prosedürünü, uzunca bir süredir politik bir araç olarak kullanması ile ilgili ciddi sorunlar söz konusu. Biden ile başlayan ve Trump’ın yeni döneminde daha da karmaşık hale gelen vize sorunu, özgürlükler açısından ciddi bir tehdit olarak kullanılmakta. Önceleri Türkiye gibi dış politikada sorun yaşadığı ülkelere süreci uzatmak noktasında bir zorluk gösteren ABD, Trump yönetiminde bazı politik gerekçelerle mevcut vizeleri de iptal edebilmektedir.
ABD’de İsrail karşıtı gösterilere dahil olduğu gerekçesiyle, bir terör örgütüne yönelik operasyonu andıracak bir biçimde göz altına alınan ve sonrasında da tutuklanan Rümeysa Öztürk’ün süreci de oldukça öğretici. Tıpkı 2000’lerin başında birçok Filistin destekçisi akademisyende olduğu gibi Rümeysa da İsrail lobisi tarafından hedef gösterilmiş ve yazdıkları dolayısıyla cezalandırılması gerektiği iddia edilmiştir. Rümeysa’nın birkaç gün önce görülen mahkemesinden yansıyanlara bakıldığında, sorunun Rümeysa’yı aştığı ve bir sistem krizine doğru sürüklendiği görülmektedir.
Rümeysa örneğinde de görüldüğü üzere bu tür süreçler, karşı bir yıpratmaya dönüştürülmekte ve İsrail ile ilgili eleştirel tavır alanlara bir mesaj verilmektedir. Rümeysa göz altına alındığı andan itibaren teknik detaylar gerekçe gösterilerek binlerce kilometre öteye taşınmış ve mahkemede kendisi lehine olabilecek talepleri de göz ardı edilmiştir. Öğreniminin ortasında sınır dışı edilme tehdidiyle karşı karşıya kalan Rümeysa’nın, herhangi bir hakim kararı olmaksızın sınır dışı edilmesi hukuken mümkün değil. Fakat hukukun askıya alındığı ve yeni kuralların söz konusu olduğu ABD’de, vize konusu politik bir baskı aracına dönüştürülmüş durumda.