Bu yıl yazı hayatımın 57. senesi. Bir hikâyeci olarak günümüz toplumuna hitap ederken “ nasıl yazılmalı” meselesini göz ardı etmedim. Başta dil olmak üzere açık sözlü, anlaşılır ve samimi ifadeyi benimsedim. Aynı şekilde “ ne yazmalı ” konusunda kendi derdim kadar halkın derdini göz önünde bulundurdum. Her toplumcu yazarın meşrebi uyarınca bu tavırda olacağına inanıyorum. Başlangıçtan beri üzerinde durduğum konu “toplumsal değişme”dir. Elbette ki ben bir bilim adamı, sosyolog, tarihçi vb. değilim
Bu yıl yazı hayatımın 57. senesi.
Geçen zaman içinde neleri kaybettik, neleri kazandık? Bunların hangisi “değerli”dir. Hayli geniş mevzuda siyasî, iktisadî, hukukî, kültürel araştırmalar, analizler yapıldı, yapılıyor.
Yurt ve millet hayatında böyle bir sürü mühim mesele var.
Bu bağ artıyor mu, azalıyor mu?
Hemen söyleyeyim benim anlayışım şöyle: Ahlâk dinden doğar, dinsiz ahlâk olmaz.
Bir “hayat tarzı”mız olacaksa bu ahlâka bağlı olmalıdır.
İçinde yaşadığımız “sistem”in siyasî, iktisadî, hukukî, kültürel unsurları bize bir “hayat tarzı”nı dayatmaktadır.
Ailem dindardır diyenlerin oranı 62,5. Kendinizi ne derece dindar bir kişi olarak görüyorsunuz: Dindar 43,8. Ne dindar ne değil: 35,6. Aşağıdakilerden hangisini yaparsınız; Büyükleri ziyaret: 90,9. Yoksullara yardım: 88,7. Ramazan orucu tutmak: 68,9. Bayram namazı kılmak: 42,5. Cuma namazı kılmak: 32,3. Kur’an okumak: 31. Beş vakit namaz kılmak: 10.
Esasen bir “kimlik araştırması” olan bu çalışmada çok ilginç sonuçlara varılmıştır. Misal: İnsanlar hayatını istediği gibi yaşamalı; Modern: 51,5. Muhafazakâr: 41.
Kitap olarak basılan araştırma mutlaka görülmeli.
Katılımcılara kendilerini ne kadar “dindar” olarak gördükleri soruldu.
2022’de yüzde 37,8; 2023’te yüzde 38,7 olan “çok dindar” tanımlaması, bu yıl yüzde 39,1’e ulaştı. Ankete katılan erkeklerin yüzde 41,5’i, kadınlardan daha çok dindar olduğunu belirtti. Araştırmanın sonuçlarına göre 18-34 yaş arasında kendini çok dindar olarak tanımlayanların oranı yüzde 43 çıktı.
Kur’ân-ı Kerim’in mealini okudunuz mu sorusuna, ankete katılanların yüzde 21,5’i okuduğu cevabını verdi, yüzde 18,4’ü ise hiç okumadığını belirtti. Mealin bir kısmını okuyanlar ise yüzde 60,1 oldu. Kadınların yüzde 25,5’i Kur’ân mealinin tamamını okuduğunu ifade ederken, bu oran erkeklerde yüzde 17,4 olarak tespit edildi. Katılımcılara, anne-babalarını dindarlık açısından nasıl değerlendirdikleri de soruldu. Geçen yıl yüzde 59,1 olan “annem-babam çok dindardır” diyenlerin oranı bu yıl yüzde 50,6’ya kadar geriledi.