<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistinlilerin Gazze’den tehcirini düşünmenin bile abesle iştigal olduğunu söyledi. Fidan, “Gazze halkını denklem dışı bırakmaya çalışan ister yerleşim açısından ister yönetim açısından, bütün inisiyatiflere karşıyız. Üzülerek dünyanın bir ‘orman kanununa’ doğru ilerlediğini görüyoruz” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze’nin zorla boşaltılması ve Filistinlilerin yerlerinden edilmesine dair olası planlara ilişkin, “Gazze halkını denklem dışı bırakmaya çalışan bütün inisiyatiflere karşıyız” dedi. Anadolu Ajansı Editör Masası’na konuk olan Fidan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Gazze’deki ateşkesin uygulanması kapsamında oluşan sorunların aşılması için diğer bölge ülkeleriyle çalışıldığına değinen Fidan, şunları kaydetti: “Bu aşamada tekrar ne yapılabilir ona bakacağız. Ama bizim endişemiz şu, dün kamuoyuyla da paylaştım. (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun, rehineleri aldıktan sonra, Gazze’de tekrar savaşı başlatması yönünde bir gelişme olabilir. Burada, garantör olan ülkelerin ne türden bir tavır koyma ve yaptırım durumları olabilecek ona bakmak lazım.”
Gazze’nin boşaltılması ve Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ilişkin soruya, “Bu kabul edilemez bir konu.” diyen Fidan, bölge ülkelerinin de aynı reaksiyonu gösterdiğini belirtti. Fidan, Trump’ın iki devletli çözüme ilişkin taahhüt ortaya koyduğunun da görülmediğini vurgulayarak, “Gazze ile ilgili tehcir meselesi hiçbir şekilde ne bölgenin ne de bizim kabul edeceğimiz bir durum değil. Bunu düşünmek bile aslında, kötü. Bunu düşünmek bile abesle iştigal. Tartışmaya açılması bile yanlış” dedi.
Bakan Fidan, ABD’nin, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi gibi bir gündemi olduğunun anımsatılması ve Türkiye’nin yaklaşımının sorulması üzerine, şu yanıtı verdi: “Biz bu konuda son derece şeffaf ve netiz. O da şu; niye biz ilişkilerimizi bozuyoruz? Filistinliler öldürüldüğü için, soykırım olduğu için. Ticareti keserken de ne dedik? Ateşkes olup, insani yardımlar gidene kadar biz buna devam edeceğiz. Filistinlilerin öldürülmesi durursa, şartların iyileştirilmesine yönelik tedbirler geliştirilirse, Türkiye’de buna paralel olarak kararları yeniden gözden geçirir. Burada duruşumuz net. Biz tavır koyarken bir amaca matuf olarak bu tavrı koyduk. Bizim bir tepkimizdi bu. Çünkü senin yaptığın soykırıma biz elimizden gelen yöntemlerle
karşı duruyoruz.”
Fidan, Gazze’nin yeniden imarı ve yönetimi konusunda Hamas’ın devre dışı bırakılmasına yönelik çabalar ve Türkiye’nin Gazze’nin yönetimi konusundaki yaklaşımına ilişkin, şunları kaydetti: “Gazze halkını denklem dışı bırakmaya çalışan ister yerleşim açısından ister yönetim açısından, bütün inisiyatiflere karşıyız. Tek taraflı dayatmalarla atılan bütün adımlar ileriye yönelik tekrar çatışma alanlarını açık bırakıyor. Bizim çatışmaların yaygınlaşmasını önleme konusundaki çabamız, tavrımız da hep de bu nedenden dolayı. Fakat burada şunu görüyoruz, gerçekten giderek, üzülerek dünyanın bir ‘orman kanununa’ doğru ilerlediğini görüyoruz. Kimsenin diğer tarafın neye ihtiyacı olduğunu düşünmeden ‘Ben yapıyorum çünkü güçlüyüm’ felsefesini pratikte uygulamaya koyduğunu görüyorsunuz. Bu tabii kabul edilebilir bir şey değil.”
Fidan, diğer taraftan Filistinliler arası birlikteliğin sağlanmasının önemine dikkati çekerek, “Ama maalesef orada da yıllardır gördüğümüz güç mücadelesinden dolayı belli odakların ulusal birliği istemediğini görüyoruz. Dışarıdan yapılan bazı dayatmaların Batı Şeria’daki yönetim nezdinde de işe yaradığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.