<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
Hafta başında Merkez Bankası Sektörel Enflasyon Beklentileri’ni yayımladı. Bu veri hem beklentileri görmek hem de para politikasının yönünü anlamak açısından oldukça önemli bir göstergeye dönüştü. Zira enflasyon beklentilerinin nasıl şekillendiği sadece profesyonellerin beklentileri ile değil aynı zamanda fiyatlamayı yapanlar ve talebi oluşturan tüketiciler cephesinden de takip edebilmek bize daha doğru tahmin yapma imkanı sağlıyor. Son veriler ise enflasyon beklentilerinin çıpalanması sürecinin
Hafta başında Merkez Bankası Sektörel Enflasyon Beklentileri’ni yayımladı. Bu veri hem beklentileri görmek hem de para politikasının yönünü anlamak açısından oldukça önemli bir göstergeye dönüştü. Zira enflasyon beklentilerinin nasıl şekillendiği sadece profesyonellerin beklentileri ile değil aynı zamanda fiyatlamayı yapanlar ve talebi oluşturan tüketiciler cephesinden de takip edebilmek bize daha doğru tahmin yapma imkanı sağlıyor.
Son veriler ise enflasyon beklentilerinin çıpalanması sürecinin büyük ölçüde başarılı ilerlediğine işaret ediyor. Piyasa Katılımcıları Anketi’ne katkı sağlayan profesyoneller 12 ay sonrası için enflasyon beklentisini 0,1 puan azaltarak %25,3’e düşürdüler. Finansal kesimin reel faiz hesabında takip ettiği bu verinin aralıksız düşmeye devam etmesi para politikasının etkinliği açısından son derece önemli. Ayrıca faiz indirimlerinin frekansını ve dozunu tahmin etmek de kolaylaşıyor.
Merkez Bankası’nın farklı anketlerden derlediği reel sektör enflasyon beklentisi ise 12 ay sonrası için 1,9 puan azalarak %41,9’a düşmüş durumda. Bu veri de bir süreden bu yana aralıksız düşmeye devam ediyor. Açıkçası enflasyon gelişmeleri tarafında benim en çok önemsediğim veri reel sektörün enflasyon beklentisi verisi. Çünkü mal ve hizmet fiyatlamasını yapanların enflasyon konusunda geleceğe yönelik iyimser olmaları dezenflasyon programının etkinliği açısından büyük önem taşıyor. Mal ve hizmetlerin fiyatlarını belirleyenlerin gelecekte enflasyonun düşeceğini düşünmeleri fiyatlama davranışlarının daha sağlıklı olmasını da beraberinde getiriyor.
Söz konusu enflasyon beklentisi olduğunda bir diğer önemli veri de hanehalkının yani tüketicilerin enflasyon beklentisi. Tüketicilerin enflasyonun düşeceğine ikna olmaları tüketim alışkanlıklarını da gözden geçirmelerini sağlıyor. “Bugün almadığım şey yarın daha pahalı olacak” dürtüsü talebin kısılmasına engel olduğu için hanehalkının enflasyon beklentisindeki gelişmeler oldukça önemli bir göstergeye dönüşüyor.
Bu bağlamda oluşan son veriye göre hanehalkının 12 ay sonrası için enflasyon beklentisini 0,4 puan artırarak %59,2’ye yükselttiğini görüyoruz. Esasen bu veri de uzun süreden bu yana düşüş eğilimindeyken bu ay kurdaki hareket ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların etkisi ile sınırlı da olsa bir artış göstermiş durumda.
Gelelim şubat ayı enflasyonu tahminlerine. Çok değil birkaç gün öncesine kadar şubat ayı enflasyonu için yapılan tahminler %4’ler seviyesindeydi. Ancak geçtiğimiz günlerde alınan bir kararla ocak ayında muayene katılım paylarına yapılan devasa zamların büyük bir kısmı geri alınınca şubat ayı enflasyona beklentileri aylık bazda %3’ün altına geriledi.
Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu’na da konu olan muayene katılım paylarında yapılan yeni düzenleme 15 Ocak’tan itibaren geçerli olarak yürürlüğe girdi. Ancak TÜİK’in ocak ayı enflasyonu için geçmişe dönük bir güncelleme yapmasını beklemiyoruz. Fakat şubat enflasyonunun bu düzenlemeden pozitif etkileneceği de aşikâr.