Eskişehir’de, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün desteğiyle Anadolu Üniversitesi ve üniversitenin İletişim Bilimleri Fakültesince 23-31 Mayıs’ta Eskişehir Uluslararası Film Festivali düzenlenecek. Anadolu Üniversitesi 22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali, bu yıl da sinemanın evrensel dilini Eskişehir’den dünyaya taşıyacak. Her yıl büyük bir özen ve hevesle hazırlanan festival, bu yıl da sinemaseverlere ve üniversite öğrencilerine gösterimi yapılan filmlerin yönetmenlerinin ve usta sinemacıların içinde bulunduğu söyleşilerin ve sinema derslerinin yer aldığı zengin bir program sunacak.
Geçmiş yıllarda da olduğu gibi Eskişehir Uluslararası Film Festivali, yeni filmleri ve yönetmenleri keşfetmeyi, seyircileri film yaratıcılarıyla buluşturmayı ve sinema üzerine düşündürmeyi hedefliyor. Türkiye’nin üniversite kimliği taşıyan tek uluslararası uzun metraj film festivali olma özelliğini sürdüren bu etkinlik, yalnızca sanatı değil; vicdanı, hafızayı ve insan hikâyelerini de seyirciyle buluşturuyor.
Festivalin basın toplantısı, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel ile Eskişehir Uluslararası Film Festivali Yönetmeni Doç. Dr. S. Serhat Serter’in katılımıyla Sinema Anadolu’da gerçekleştirildi.
Toplantıda, bu yıl zengin bir programla seyirci karşısına çıkacak festival ile ilgili öne çıkan başlıklar şunlar oldu:
Bu yılki seçkide yer alan ve şimdiden büyük ses getiren yapımlardan biri, Akademi Ödüllü belgesel “No Other Land / Gidecek Yer Yok”. Bu belgesel yalnızca savaşın insani yıkımını değil, aynı zamanda baskı ve sansür karşısında hakikati anlatma cesaretini temsil ediyor. Filistin ve İsrail iş birliğiyle hazırlanan belgesel, Batı Şeria’daki Masafer Yatta’nın İsrail askeri işgal güçleri tarafından yok edilişinin beş yıllık sürecini gözler önüne seriyor. Filmin ABD’de yaygın gösterim hakkı bulamamış olması, anlatılmak istenmeyen hikâyelerin evrensel perdelerde nasıl görünmez kılındığını da düşündürüyor. Bu nedenle bu filmin Türkiye prömiyerini Anadolu Üniversitesinde gerçekleştirmek, yalnızca sinemasal değil, etik ve vicdani bir duruş olarak öne çıkıyor.
Festivalin bu yılki onur konuklarından biri, dünya sinemasının güçlü sesi, İranlı yönetmen Majid Majidi. Cennetin Çocukları, Serçenin Şarkısı ve Güneşin Çocukları gibi filmleriyle insan ruhunun en derin hallerine dokunan Majidi’nin katılacağı gösterim ve söyleşi, sadece bir sinema etkinliği değil; kültürlerarası empati kurabilecek bir buluşma alanı olacak.