İsrailli N12’nin haberinde “Bu hafta İsrail ve Türkiye, Esad sonrası Suriye’ deki yeni gerçeklik nedeniyle doğrudan bir çatışma ihtimaline bir adım daha yaklaştı” deniliyor ve haber şöyle sürüyor: “İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye’deki bir dizi askeri üs ve stratejik hedefe geniş çaplı agresif saldırılar düzenledi. Bu saldırılar, özellikle Esad rejiminin çöküşünden bu yana vurulmamış noktaları da hedef alarak, Türkiye’nin Suriye’de güçlenmesini engelleme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkarlarına hizmet
İsrailli N12’nin haberinde “Bu hafta İsrail ve Türkiye, Esad sonrası Suriye’ deki yeni gerçeklik nedeniyle doğrudan bir çatışma ihtimaline bir adım daha yaklaştı” deniliyor ve haber şöyle sürüyor: “İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye’deki bir dizi askeri üs ve stratejik hedefe geniş çaplı agresif saldırılar düzenledi. Bu saldırılar, özellikle Esad rejiminin çöküşünden bu yana vurulmamış noktaları da hedef alarak, Türkiye’nin Suriye’de güçlenmesini engelleme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkarlarına hizmet eden yeni güç merkezleri oluşturmasını önleme amacı taşıyor. Ancak Ankara, ‘yatırımını geri alma’ konusunda kararlı” ifadeleri yer alan haberde ayrıca “İsrail’in hava saldırıları sürerken, Suriye’de Türk askeri üslerinin inşasına da başlandı. Türkiye, yeni Şam yönetiminin güvenlik güçlerini eğitip yetiştireceğini de resmen duyurdu” denildi.
Türkiye uzmanı Dr. Asa Ofir ise, N12’ye verdiği demetçe “Bu sadece an meselesi, bir çatışma kaçınılmaz,” ifadelerini kullandı. Haberde “Bu hafta IDF, Suriye çölündeki Tedmur bölgesinde yer alan T4 hava üssüne geniş çaplı bir hava saldırısı düzenledi. Saldırıda, Esad döneminde Rus ordusunun kontrolünde olan üssün tüm altyapısı yok edildi” notu düşülürken eklendi:
“İsrail tarafında, Türkiye ordusu ya da Ankara’nın desteklediği güçlerin bu üssü kullanmaya hazırlandığına dair endişeler artıyor. Ayrıca İsrail, Türk yanlısı unsurların ya da doğrudan Erdoğan hükümetinin desteklediği yeni Suriye yönetiminin bu bölgeye yerleşmesini engelleme konusunda kararlılığını sürdürüyor.”
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ise önceki gün yaptığı açıklamada Türkiye karşı karşıya gelmek istemediklerini kaydetmişti. Türkiye’nin Suriye’deki etkisine ilişkin soruyu yanıtlayan Saar, “Türkiye ile Suriye’de veya başka bir yerde karşı karşıya gelmek istemiyoruz” ifadesini kullanmıştı. İsrail Savunma Bakanı Gideon Saar’a 24 Mart’ta sorulan soru şuydu: ‘Türkiye’nin Suriye’deki varlığından ne derecede endişe duyuyorsunuz, Suriye topraklarında gelecekte Türkiye ve İsrail’in askeri olarak çatışma ihtimali var mı?’ Saar’ın yanıtı ise şöyleydi: ‘Uluslararası toplumun Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığından en az bizimki kadar endişe ettiğini görmek isteriz. Türkiye ile hiçbir sahada çatışmak istemeyiz.’ Açıklamaları sahadaki gerçeklikle ve Nagel Komitesi rapor ile uyuşmuyor.
Eski İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Jacob Nagel’in başkanlık ettiği ve kamuoyunda “Nagel Komitesi” olarak bilinen, İsrail hükümetine bağlı “Savunma Kuruluşu Bütçesi ve Güç Dengesi Değerlendirme Komitesi”nin son raporundaki Türkiye ile ilgili satırların İsrail’de yarattığı endişeye bakalım. Rapor, ‘Suriyeli grupların Türkiye ile ittifak kurma riskinin İsrail’in güvenliği için yeni ve güçlü bir tehdit oluşturacağını’ vurguluyor ve ‘Suriye’den gelen tehdit, İran’ınkinden bile daha tehlikeli hale gelebilir” uyarısı yapıyor. Ayrıca İsrail hükümetinin Türkiye ile doğrudan çatışmaya hazırlanması gerektiğini söylüyor. ‘İsrail Savunma Kuvvetleri’nin gelecek beş yıl içinde savunma bütçesini yıllık 4,1 milyar dolar artırmasını’ öneriyor. Başbakan Benyamin Nethanyahu’nun bu rapor üzerinden askeri yetkililerle toplantılar yaptığı da sık sık İsrail basınına yansıyor. Ayrıca İsrail Alma Araştırma Enstitüsü tarafından yayımlanan yeni bir çalışma, Suriye’deki Türk tahkimatının İsrail ile Erdoğan arasında doğrudan bir sürtüşmeye yol açabileceğini ortaya koyuyor. Çalışma, Türkiye’nin yeni el-Şar’a rejimine askeri lojistik desteği sağladığını, askerleri eğittiğini ve kuzey Suriye’deki askeri havaalanlarını inşa edip yenilediğini belirtiyor” ifadeleri yer aldı.
Haberde “Türkiye’nin kuzey Suriye’de askeri üsler kurmayı planladığı ve hatta yeni Suriye başkanına bir savunma ve askeri tedarik anlaşması teklif ettiği, yerel Suriye medyası tarafından bildirildi. Ülkenin kuzeyindeki havaalanlarında askeri teçhizat taşıyan Türk askerleri de görüldü” iddiası soykırımcı Netenyahu ve katil ordusunun en büyük korkularının Türkiye ve Türk askeri olduğunu otaya koyuyor.
Türk Savunma Bakanlığı yetkilileri, ‘Suriye’nin ordu kapasitenin artırılması için eğitim maksatlı üs kurulmasına dönük değerlendirmelerin devam ettiğini’ söylüyor. Hemen ardından da ekliyorlar: ‘Suriye’de icra ettiğimiz tüm faaliyetler ilgili taraflarla önceden koordine edilmekte ve gereken her türlü emniyet tedbiri alınmaktadır.’ Anlaşılan o ki, İsrail ile Suriye sahasında karşı karşıya gelmemek için Suriye’de istihbarat ve askeri varlığı bulunan Washington yönetimi de devrede. Bu çerçevede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD ziyaretinde Suriye başlığı altında bu konunun konuşulmamış olması zayıf bir ihtimal.
