Katliamın tanıkları konuştu: Sokaklar mezbahaya dönmüştü

Suriye’de devrik Esed rejimine bağlı kuvvetlerin 1982 yılında ülkenin orta kesimindeki Hama şehrinde işlediği ve 40 bini aşkın sivili öldürdüğü katliamın üzerinden 43 yıl geçti. Katliamın izini süren Yeni Şafak, bölge halkıyla konuştu. Hama katliamına şahit olan Hama Müftüsü Şeyh Muaz Reyhan, 20 günden fazla kuşatma altında kaldıklarını, binlerce sivilin katledilerek cesetlerinin sokaklarda günlerce bırakıldığını belirterek, “Katledilen insanların üzerinden tanklarla geçtiler. Acısı unutulmayacak katliamlar yaşadık” dedi. Hama’nın, 1963 yılında iktidarı ele geçiren Baas Partisi diktatörlüğüne karşı ilk günden itibaren mücadele eden bir şehir olduğunu belirten Reyhan, “Birçok alim, halkın özgürlük ve adalet taleplerini dile getirdi ancak Esed rejimi buna şiddetle karşı koydu ve halkı ezerek susturmaya çalıştı. Kadınlara başörtüsü yasağı getirilerek İslam dini vecibelerinin yerine getirilmesini ya da İslami faaliyetlerle alakalı her şey engellendi. Bu durumu bilen Hafız Esed de bizi katlederek susturmaya ve sindirmeye çalıştı” diye konuştu.

Suriye’nin üzerine kara bulut gibi çöken Baas rejiminin baskıları sonucunda Hama’da ciddi bir isyan başladığını belirten Reyhan, “Hama’da isyan başlayınca Hafız Esed’in kardeşi Rıfat Esed, ‘Hama’yı yerle bir edeceğim, onu patates gibi çiğneyeceğim’ demişti. Öyle de oldu. Rıfat Esed’in birlikleri Hama’yı yerle bir etti. Birçok mahalle tamamen yok edildi. 40 binden fazla şehit, 17 binden fazla kayıp vardı. 79 cami ve 4 kilise yıkıldı. O kadar fazla insan öldürüldü ki belli bir süre şehrin kokusu kan kokusuna bürünmüş, sokaklar mezbahaya dönmüştü. Bir akrabamı tutuklamak için dışarı çıkardılar ve zorla cesetlere basmasını emrettiler. Basmak istemediği söylediğinde ise ateş ederek zorla cesetlerin üstüne bastırdılar. Bize insanlık dışı işkenceler ve akıl almaz katliamlar yaşattılar” ifadelerini kullandı. Suriye’nin özgürlüğe kavuşmasıyla birlikte İslami faaliyetlere yeniden başlayacaklarını belirten Reyhan, “Hama Katliamından sonra Esed rejimi, tüm İslami dersleri ve faaliyetleri yasaklamıştı. Hatta evlerde namaz kılan ya da Kur’an okuyanları duyduklarında direkt tutukluyor ya da öldürüyorlardı. İslami kitapların bulunmasına asla müsaade etmiyorlardı. Eğer evde Kur’an ya da İslami bir kitap varsa tutuklanmaya gerekçe olarak gösteriliyordu. Bizler yeniden İslami faaliyetlerimize başlatıyoruz, İlim halkaları yeniden kuruluyor. Yapacak çok işimiz var bu yolda bize destek olan bütün herkese teşekkür ederim bu zafer bütün Müslümanların zaferi” diye konuştu.

2 Şubat 1982’de, dönemin Suriye diktatörü Hafız Esed, Hama halkının rejim tarafından sürdürülen baskıcı uygulamalara karşı isyan etmesi üzerine kente kardeşi Rıfat Esed komutasında askeri birlikler sevk etti. 26 gün boyunca kenti kuşatarak havadan ve karadan bombalayan rejim güçleri, 40 binden fazla sivili katletti. Rıfat Esed, daha sonra Hafız Esed’e karşı darbe girişimiyle suçlanarak Suriye’den sürüldü. Hama katliamı, Suriye’de halkın rejime karşı olan tepkisini geri dönülmez noktaya getiren ilk olay olarak görülüyor.