enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
39,2423
EURO
44,7139
ALTIN
4.175,57
BIST
9.486,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
26°C
İstanbul
26°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
26°C
Pazartesi Az Bulutlu
28°C
Salı Açık
28°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C

Kerem Aktürkoğlu yalnız değil ama…

Milli futbolcumuz Kerem Aktürkoğlu sosyal medya hesabından Gazze soykırımına dair paylaşımlar yaptığında ya da Cuma mesajları yayınladığında son derece çirkin, edep dışı ve örgütlü saldırılara maruz kalıyor. Gazze’de devam eden soykırımın İslami boyutu kadar insani boyutu da var; kalbi, yüreği, vicdanı, insafı olan herkes bu konuda sesini yükseltiyor, bütün dünya bu insanlık dışı kıyıma karşı sokaklara çıkıyor. Ancak Türkiye’de, bu meselede ses çıkarmak için vicdan ve insafın yanında maalesef cesaret

Kerem Aktürkoğlu yalnız değil ama…
REKLAM ALANI
12.04.2025 02:24
1
A+
A-

Milli futbolcumuz Kerem Aktürkoğlu sosyal medya hesabından Gazze soykırımına dair paylaşımlar yaptığında ya da Cuma mesajları yayınladığında son derece çirkin, edep dışı ve örgütlü saldırılara maruz kalıyor.

Gazze’de devam eden soykırımın İslami boyutu kadar insani boyutu da var; kalbi, yüreği, vicdanı, insafı olan herkes bu konuda sesini yükseltiyor, bütün dünya bu insanlık dışı kıyıma karşı sokaklara çıkıyor. Ancak Türkiye’de, bu meselede ses çıkarmak için vicdan ve insafın yanında maalesef cesaret de gerekiyor. İslam, Müslüman ve insanlık düşmanı bir güruh pusuda bekliyor ve ağzını açanı linçlemek için fırsat kolluyor. Kerem Aktürkoğlu’nu bu cesaretinden dolayı özellikle tebrik etmek boynumuzun borcu.

Sadece Kerem değil, spor, sanat ya da sosyal medya camiasından insanî duyarlılık sergileyen çok sayıda isim benzer şekilde saldırıya uğruyor. Son olaylarda gördük ki, konuşanlar kadar susanlar da linçten paylarını alıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kitleyi zaman zaman “sesi çok çıkan azgın azınlık” olarak nitelendiriyor. Sesi çok çıkan azgın azınlık: Son derece isabetli bir tanımlama. Toplumsal tabanı, etkili siyasi ya da ekonomik gücü, özgün düşüncesi, kökü olmayan klavye kahramanları. On yıllar boyunca vesayet sistemine asalak gibi tutunmuş, köşe başlarını tutmuş, fonlanan ve pohpohlanan kof kalabalık.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Edebi ve hiçbir insanî duyarlılığı olmayan böyle azgın bir kalabalıkla aynı dil, üslup ve yöntemlerle mücadele etmek elbette mümkün değil. Ancak şu soruya da samimi cevap vermemiz gerekiyor: Çamura bulaşmaktan mı çekiniyoruz, yoksa korkuyor muyuz?

Çamura bulaşma çekingenliği bir dereceye kadar anlaşılabilir ama korkunun, tedirginliğin mazereti olamaz.

Azgın azınlığın faşizan linçine maruz kalan herkesin, yalnız olmadığını hissetmesi gerekiyor ama bunu hissedemiyorlar.

Şöyle birkaç haftalık geriye dönüp, medyadaki, sosyal medyadaki açıklamaları bir tarayın: Suya sabuna dokunmayan mesajlar. Ülkede yer yerinden oynarken “istişarelerde bulunduk”, “katılım sağladık” türünden standart açıklamalar. “Boykot” ya da Özgür Özel’in “cunta” ithamı karşısında abartılı ve kopyala-yapıştır tepkiler.

Risk almak yok. Cumhurbaşkanı’ndan yük almak yok. Cesaret ve özgüven yok. Bir avuç dava adamı kendisini öne atıp yalana, iftiraya, dezenformasyona, edepsizliğe karşı mücadele ederken kıyısından köşesinden olsun destek vermek yok. Her kriz zamanındaki o sessizlik, o tepkisizlik, o “bekle-gör” taktiği, o güvenli alanda unutulma tekniği…

Sokağa çıkmaktan ya da karşı eylem yapmaktan bahsetmiyoruz; kastımız azgın azınlığa aynı azgınlıkla yanıt vermek de değil ancak eldeki imkanları, özellikle de iletişim imkanlarını dahi kullanmaktan kaçınan bir özgüvensizlik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi tarihi boyunca kendi kitlesine özgüven aşılamanın mücadelesi içinde oldu. Bunda da başarı sağladı ama hala bir gücünün ve imkanlarının farkında olmayan bir çekingenlik var.

Kuşkusuz Kerem Aktürkoğlu da, onun gibi cesur isimler de gösterdikleri insanî tepkiler için alkış beklemiyorlar; beğenilmek için değil, insan oldukları için hakikati savunuyorlar. Onlara omuz vermek, destek olmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek boynumuzun borcu değil midir?

REKLAM ALANI
ETİKETLER: , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.