“Sayın Genel Başkanımızın siyasi tarihimizde dönüm noktası teşkil eden malum davetine gösterdiği şaşkın tepkilerle de olsa ‘Aramıza dönecek mi’ diye merak içindeyken; CHP kendine yeni bir siyasi gündem dışı meşgale üretmiştir.
CHP, iyi yönetilemediği için atın dizginleri, kendini ‘İstanbul dükası’ sanan kifayetsiz bir muhterisin kontrolüne geçmiştir. Atı binen değil, harisçe kırbaçlayan sürmektedir. Esasen at mı kendi kendine koşmaktadır, İmamoğlu mu belli değildir. Bir başka deyişle; davul Özel’in sırtında ama çomak İmamoğlu’nun elindedir.
İstanbul, altyapı ve üst yapı sorunlarıyla boğuşurken; Belediye Başkanı İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı problemini çözme derdine düşmüştür.
İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığını garantiye alma sevdasıyla yanıp tutuşmaktadır. Bu yüzden Özgür Özel’in kontrol edemediği CHP teşkilatını bizzat seferber etmiştir. Amacı, muhtemel siyasi rakiplerini daha başından ekarte etmektir.
Diğer taraftan İmamoğlu, hakkındaki oldukça ciddi davalarla ilgili hukuk sürecinden doğabilecek olumsuz sonuçları dikkate alarak kıldan ince hesaplar yapmaktadır. İmamoğlu, muhataplarının karşısına cumhurbaşkanı adayı olarak çıkıp daha başından onları baskılama ve bu konuda kamuoyu oluşturma planları peşindedir. CHP üyelerinin önüne yangından mal kaçırırcasına ve alelacele aday belirleme açmazı, tercih ikilemi konulmasının başka açıklaması yoktur.”