Soykırımcı Adolf Netanyahu “Filistin Devleti istiyorlarsa, Suudi Arabistan’da kurabilirler!” dedi. *** Siyonist Başbakan’ın fışkırttığı bu lafın bir benzerini seneler önce “Morrison Süleyman” lakaplı Demirel sarf etmişti: “-Başörtülü olarak okumak isteyenler, Suudi Arabistan’a gitsin!” *** Merhum Demirel’in, bahsettiği mevzuda sonraki yıllarda “nasıl bir hayal kırıklığı yaşadığını” söylemeye gerek var mı? *** Peki ya, Seri Katil Adolf Netanyahu? Şayet, ömrü vefa ederse; onun yaşayacağı “dehşetengiz
Soykırımcı Adolf Netanyahu “Filistin Devleti istiyorlarsa, Suudi Arabistan’da kurabilirler!” dedi.
***
Siyonist Başbakan’ın fışkırttığı bu lafın bir benzerini seneler önce “Morrison Süleyman” lakaplı Demirel sarf etmişti:
“-Başörtülü olarak okumak isteyenler, Suudi Arabistan’a gitsin!”
***
Merhum Demirel’in, bahsettiği mevzuda sonraki yıllarda “nasıl bir hayal kırıklığı yaşadığını” söylemeye gerek var mı?
***
Peki ya, Seri Katil Adolf Netanyahu?
Şayet, ömrü vefa ederse; onun yaşayacağı “dehşetengiz hayal kırıklığı” benzersiz bir ibretlik örnek olarak tarihe geçebilir.
-Ortadoğu’nun yeni haritasına baktıkça kafayı yiyecek!
Beyaz Saray’daki görev süresini zar zor tamamlayabilen Gazze’deki Soykırımın Suç Ortağı Joe Biden…
İlk kez “Ben Yahudi değilim, ama bir Siyonist’im!” dediğinde, Dünya Yahudi Kongresi’nin New York’taki toplantısında konuşuyordu! (2016)
***
En eski Yahudi organizasyonu olan B’nai B’rith (Kuruluş: 1843) dünyadaki bütün Yahudi örgütlerini kontrol eder.
Dünya Yahudi Kongresi’nin de çatı örgütü konumundadır.
“Ahidin Çocukları” manasına gelen B’nai B’rith teşkilatına sadece Yahudiler üye olabiliyorlar.
B’nai B’rith’in on üç şubesinden biri de Türkiye’dedir.
Derin örgütün Türkiye’deki “Paravan” kuruluşunun adı ‘Fakirleri Koruma Derneği’dir!
Dernek, 1939’dan bu tarafa işbu müstear isimle faaliyetini yürütüyor.
***
2016’da vefat eden Törkiş Gladyo Baronu İzhak Alaton, B’nai B’rith’in Türkiye’deki 11. Büyük Locası olan Fakirleri Koruma Derneği’nin resmi uzantısı konumundaki 500.Yüzyıl Vakfı’nın da başkanıydı.
90’lı yıllarda Locaefendi Fetullah’ın B’nai B’rith ile bağlantılı isimlerle irtibatını sağlıyordu.
***
Fetullah’ı öncelikle ABD’deki Yahudi lobisinin en etkili isimlerinden Leon Levy ile tanıştırdı.
Levy, ABD’ye göç etmiş Seferad Yahudisi bir babanın oğluydu.
İkinci Dünya Savaşı’nda ABD Ordusu’nun askeriydi.
***
Fetullah, B’nai B’rith’e bağlı ADL’nin (Anti Defamation League) Başkanı olan Abraham Foxman ile yine Mr. Alaton’un aracılığıyla buluşmuştu. (1997)
Baron Alaton’un, kapalı kapıların ardında “28 Şubat’ta tankları yürütebilmek için generallere dört ev birden verdim!” dediği ise…
İş insanı Cem Fadıl Bozkurt’un, 2018’de FETÖ “Çatı Soruşturması” kapsamında tanık olarak dinlendiği vakit “gün ışığına çıkmış” bir itiraftı!
***
1950’li yılların tam ortasında “Mason” olan Eski Cumhurbaşkanı Demirel…
-28 Şubat darbesinin siyasi ayağıydı.
***
Morrison Süleyman’ın B’nai B’rith teşkilatı ile “Fakirleri Koruma Derneği” üzerinden bağlantısı ise neredeyse hiç bilinmez!
Cem Fadıl Bozkurt; tutuklu Osman Kavala ile hakkında yakalama kararı bulunan CIA bağlantılı Henri Barkey’in 18 Aralık 2020’deki duruşmasında da tanık olarak dinlenmişti.
***
Bozkurt, orada aynen şöyle diyordu:
“Alaton’lar benim ortağımdı…
İzhak Alaton’un 15 Temmuz’daki darbe girişimini en az bir hafta öncesinde Henri Barkey’den öğrendiğini biliyorum…
İzhak Bey ile Osman Kavala’nın da yakın ilişkisi vardı…”
Halen İngiltere’de kaçak olarak yaşayan Fetullahçı Eleman Eyüp Jan Sağlık’ı henüz “teenager” iken devşiren İzhak Alaton’du.
***
Yurttaş Doğan Grubu’nda çalışırken iki gazete birden batırarak basın tarihimizde tersinden “çığır açan” Mister Sağlık…
İflah olmaz Batıcı Etki Ajanı Ertuğrul’un (Özbaydınyahu) prensiydi!
***
28 Şubat darbesinin medya ayağındaki işte bu Apoletli Genel Yayın Yönetmeni, şimdilerde Er Kavala’yı “kurtarabilmenin peşinde” yazılar döşeniyor.
-Devşirdiği belli “muhafazakâr” köşeciler de ona eşlik ediyor.
Hususi Bey, İmamson Efendi ve Mansur Yavaş; pazar akşamı yemekte buluştular.
Özgür Hususi, üçlü görüşmenin fotosunu sosyal medya hesabından “Birlikteyiz, hep beraber kazanacağız” notuyla paylaştı.
-Yemek bahane; “Halkla İlişkiler” şahane!
***
CHP yönetiminin, “Cumhurbaşkanı Adaylığı” için Ön Seçim kararı alması üzerine…
“Davet edildiği yemeğin mönüsünde Mansur Yavaş’ın ismi var” diye yazmıştık!
***
Yavaş, kendisine kurulan tuzağın elbette farkındaydı…
Nitekim: Ankara’daki akşam yemeğinde Özgür& Ekrem tandemine -beklenildiği gibi- ön seçime katılmayacağını söylemiş!
***
Bir başka deyişle…
-Akşam yemeğinin mönüsünde “kendi isminin yer aldığını gördüğü için” tuzağı yememiş!
