Eski Mossad Terörle Mücadele Daire Başkanı Oded Eilam, İsrail’in Türkiye ile askeri kapasitesinden dolayı Suriye’de bir çarpışmaya girmekten korktuğunu belirtti. Oded Eilam İsrail’in ABD’yi Türkiye’yi durdurmaya çağırması gerektiğini savunuyordu. Eilam, Israel Hayom’da yayınlanan yazısında, Türkiye ile İsrail’in Suriye’de çatışma yolunda ilerlediğini yazdı. Suriye’de Baas rejimi sonrası dönemin çok hızlı başladığını kaydeden Eilam, Gazze Şeridi’nde katliamlar gerçekleştirirken Lübnan ve Suriye
Eski Mossad Terörle Mücadele Daire Başkanı Oded Eilam, İsrail’in Türkiye ile askeri kapasitesinden dolayı Suriye’de bir çarpışmaya girmekten korktuğunu belirtti. Oded Eilam İsrail’in ABD’yi Türkiye’yi durdurmaya çağırması gerektiğini savunuyordu. Eilam, Israel Hayom’da yayınlanan yazısında, Türkiye ile İsrail’in Suriye’de çatışma yolunda ilerlediğini yazdı. Suriye’de Baas rejimi sonrası dönemin çok hızlı başladığını kaydeden Eilam, Gazze Şeridi’nde katliamlar gerçekleştirirken Lübnan ve Suriye topraklarının bir kısmını işgal altında tutan İsrail açısından “çok sorunlu bir stratejik gerçekliğin ortaya çıktığını” belirtti ve “İsrail odağını değiştiriyor, çarpışmadan korkuyor.” ifadelerini kullandı.
Eilam, yazısında Tel Aviv yönetiminin bugüne kadar İran’a odaklandığına işaret ederek, “Artık yeni bir oyuncu söz konusu. Türkiye NATO’daki en güçlü ikinci orduya sahip. İstihbarat ve hava yetenekleri İran’dan çok daha üst düzeyde olan iyi donanımlı bir ordu.” ifadelerine yer verdi.
İsrail ordusunun son haftalarda Suriye’de bazı bölgelere hava saldırıları düzenlediğini anımsatan Eilam, İsrail’in Türkiye’nin Suriye’de askeri üs kuracağı yönündeki iddiaların gerçekleşmesinden ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkenin kuzey sınırına yakın bir noktada bulunmasından büyük endişe duyduğunu aktardı. Eilam, İsrail’in, Türkiye’nin Suriye’ye hava savunma sistemi konuşlandırmasını önlemek için köklü taktik değişikliklere gitmesi gerektiğini ileri sürerek İsrail açısından en endişe verici senaryonun Türkiye’nin Suriye’ye bir F-16 filosu ile HİSAR ve S-400 hava savunma sistemleri yerleştirme ihtimali olduğunu, bunun İsrail’in eylemlerinin karşılık bulacağı anlamına geldiğini savundu. Askeri endişenin ötesinde, “İsrail’in Türkiye ile doğrudan karşı karşıya gelmesi artık teorik bir senaryo değildir” fikrinde olduğunu aktaran Eilan, “çatışmanın olup olmayacağı değil, ne zaman yaşanacağının merak konusu” olduğunu kaydetti. Eilam, Türkiye’nin Azerbaycan, Katar, Libya gibi ülkeler için de askeri olarak önemli bir aktör olduğunun altını çizerek “Türkiye artık Suriye’de misafir değil, ev sahibi.” ifadesine yer verdi.
ABD’nin Türkiye’nin etkinliği konusunda sessiz olduğuna dikkati çeken Eilam, İsrail’in ABD’den Türkiye’yi durdurmak için yardım istemesi gerektiğini savunarak, şunları yazdı:”Böyle bir durumda dengeyi sadece bir süper güç bozabilir: ABD. Tek başına köprü kurabilecek, arabuluculuk yapabilecek ve sakinleştirebilecek olan Sam Amca, hiçbir şekilde müdahil olmuyor. İsrail, Washington’u kolları sıvamaya ve derhal olaya müdahil olmaya çağırmalıdır.” İsrail, Baas rejiminin yıkıldığı 8 Aralık 2024’ten bu yana hem Suriye topraklarını işgal ediyor hem de bazı noktalara hava saldırıları düzenliyor. İsrail ordusu, 2 Nisan’da Hama Havalimanı ve çevresindeki noktalara 14’ten fazla hava saldırısının yanı sıra Humus iline bağlı T4 Askeri Havaalanı ve başkent Şam’daki bir askeri altyapıya hava saldırıları, Dera ilinin batısına ise havan ve topçu saldırıları düzenlemişti. Suriye resmi ajansı SANA’nın haberinde İsrail’in Dera’ya yönelik saldırılarında 9 sivilin yaşamını yitirdiği, çok sayıda sivilin yaralandığı bildirilmişti. İsrail, 3 Nisan’da da Şam’ın Kisva Mahallesi’ni hava saldırısıyla hedef almıştı
Beşar Esad’ın aralık ayında devrilmesinin ardından Suriye’de yeni bir jeopolitik denklem oluştu. İsrail, Hamas ve İran destekli gruplarla savaşındaki galibiyetinden güç alarak, Suriye’nin güneyinde işgal altındaki Golan Tepeleri’nin ötesine geçti. İsrail yeni toprak parçaları ele geçirdi. Potansiyel düşmanlara karşı tampon bölge oluşturdu. Öte yandan Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki üslerini korurken Suriyeli İslamcı gruplarla yakın ilişkilerini kullanıyor. Ankara, İran ve Rusya’nın etkisinin azaldığı bölgede kendi konumunu güçlendirmeye çalışıyor. Uzmanlar olası çatışma konusunda uyarıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığını ve hayranlığını ifade ediyor. ABD Başkanı Trump YPG/PKK terör örgütü militanlarını kademeli olarak Kuzey Suriye ve Fırat’ın Doğusun’daki bölgelerden geri çekilme kararını fiilen uygulaması sonrasında Netenyahu’nun bütün taleplerini ret ederek Terör örgütünün tamamını Suriye’den geri çekmeye yönelik planlarını uygulamaya devam ediyor. Pazartesi günkü köşe yazımda belirttiğim gibi NBC Şubat ayı başında İki Savunma Bakanlığı yetkilisine dayandırdığı haberinde En geç 3 ay içinde ABD Suriye’de bulunan tüm ABD askerlerini geri çekmiş olacak!
ABD’nin Suriye’deki varlığının zeminini oluşturan en önemli gelişmelerden biri de, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalif grupların Şam’da kontrolü ele geçirmesi sonrası ortaya çıktı. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed El Şaraa ile yakın işbirliği içinde çalışmaya başladı.