Gazeteci Nedim Şener, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın örgütü feshetme kararını TVNET canlı yayınında değerlendirdi. “Örgütün kendini feshetmesi Türk milletinin tarihî zaferidir.” diyen Şener, “Bütün paradigmamız çöktü, özerklik ve federasyon isteyemiyoruz, bağımsız devlet bitti. Kültürel çözüm de olmuyor, Öcalan buna cevaz vermiyor. Ateşkes ilan ediyoruz’ diyorlar. Birader, yanlış anlamışsınız. Sizden ateşkes isteyen yok, zaten sizde ateşkes ilan eden de yok. Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir zaman ateşkesi kabul etmedi, operasyonlarını da sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
DEM Parti İmralı heyeti, geçtiğimiz İmralı’ya gerçekleştirdikleri üçüncü ziyaretin ardından terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın yazılı mesajını Türkçe ve Kürtçe paylaştı.
“1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nın anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır” diyen terörist başı, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısını yaptı.
Yaşananlar TVNET’den Serhat İbrahimoğlu moderatörlüğünde canlı yayınlanan Net Bakış programında ele alındı.
Gazeteci Nedim Şener, sürecin Türk milletinin tarihi zaferi olduğunu vurgulayıp, “Bütün paradigmamız çöktü, özerklik ve federasyon isteyemiyoruz, bağımsız devlet bitti. Kültürel çözüm de olmuyor, Öcalan buna cevaz vermiyor. Ateşkes ilan ediyoruz’ diyorlar. Birader, yanlış anlamışsınız. Sizden ateşkes isteyen yok, zaten sizde ateşkes ilan eden de yok. Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir zaman ateşkesi kabul etmedi, operasyonlarını da sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“Ne diyor biliyor musunuz? Yani, ben yola çıkarken bağımsız Birleşik Kürdistan diye yola çıktım. Yolda bunu değiştirdim, biliyorsunuz 2007’de KCK’yla federasyona çevirdi. O da olmadı, 2010’larda Suriye’deki gelişmelerden sonra özerklik adını aldı. Yani, bölünme projesine isimler verdi. Diyor ki: “Bunlar sosyolojik gerçeklere cevap vermemektedir. Dahası, kültüralist çözümler; yani Kürt dilini, Kürtçeyi resmî dil yapmaya çalışmak veya bunun üzerinden bir çağrı üretmeye çalışmak sonuç vermemektedir.”
Bu bir itiraf aslında. Tabii diyor ki: “Ben bitti,” yani. Ve bakın, en önemli cümlesi şu: Yani, bütün örgütün tarihçesini bir cümlede bitirmiş, mezar taşına yazmış. Ve diyor ki: “PKK zaten inkâr ve ret politikalarından doğmuştu. Bugün onlar kalktı, ifade özgürlüğü de var. PKK anlamını kaybetti.”
Ne olması lazım bu durumda? Örgütün kendini feshetmesi gerekir. Kendisi bunu ilan etti. Ve tarihsel sorumluluğu üstlenerek, “Örgütü feshedin, kongreyi toplayın, fesih kararı alın ve silah bırakın,” dedi.
Peki, bir şey soracağım. Şimdi bakın, bu tarihi mi? Evet, tarihi. Ama Türk milletinin tarihî zaferidir. Hâlâ en çok üzüldüğüm nokta şu, biliyor musunuz? Bundan sonra PKK’cıları, onun Suriye ayağını, Avrupa yapılanmasını anlıyorum. Onlar çok kötü bir duruma düştüler. Dediler ki: “Bütün paradigmamız çöktü. Şimdi özerklik istemeyeceğiz. Federasyon isteyemiyoruz. Bağımsız devlet tamamen bitti. Kültürel çözüm dediğimiz, dilimiz üzerinden bölücülük yapacaktık, o da olmuyor. PKK elebaşı buna da cevaz vermiyor. Peki, neyimiz kaldı?”
Bir tek silahlı örgüt kaldı diyorlar. Şimdi ise kendilerini kurtarmak için silah bırakma ve feshetme çağrısı yerine, “Tamam tamam, biz Öcalan’ı önemsiyoruz, barış çağrısını çok önemli buluyoruz, ateşkes ilan ediyoruz,” diyorlar.
Birader, yanlış anlamışsınız. Sizden ateşkes isteyen yok. Zaten sizde ateşkes ilan eden de yok. Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir zaman ateşkesi kabul etmedi. Her zaman olduğu gibi, bu açıklamadan sonra da Suriye’de operasyonlarını sürdürüyor.”