enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
39,2423
EURO
44,7139
ALTIN
4.175,57
BIST
9.486,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
26°C
İstanbul
26°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
26°C
Pazartesi Az Bulutlu
28°C
Salı Açık
28°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C

Nekbe Zulüm 1948’de başladı

Kadın, çocuk demeden binlerce Filistinli 15 Mayıs 1948’de yanlarına evlerinin anahtarını alarak topraklarını terk etti. Tarihe Nekbe, yani büyük felaket olarak not düşülen o gün, 77 yıl sürecek bir zulmün de başlangıcı oldu. Yeni Şafak, Nekbe’nin yıldönümünde ülkesinden ayrılmak Dünya Hüseyn Salih ile görüştü. Zulümden kaçarken yolda dünyaya gelen Salih, ailesiyle birlikte oradan oraya sürüklendi. Şimdi Suriye’de bir mülteci kampında yaşayan Salih, “Vatanımı fotoğraflarda gördüğüm için çok üzülüyorum. Sadece toprağımızı değil çocukluğumuzu da çaldılar. Orası bizim vatanımız ve bir gün muhakkak geri döneceğiz” dedi.

Nekbe Zulüm 1948’de başladı
REKLAM ALANI
15.05.2025 14:23
0
A+
A-

Takvimler 15 Mayıs 1948’i gösterdiğinde, Filistin topraklarında yalnızca bir işgal değil, bir halkın tarihini, kimliğini ve geleceğini hedef alan büyük bir felaket başladı. Filistinlilerin “Nekbe” yani “Büyük Felaket” adını verdiği o günde şehirler bombalandı, köyler yakıldı, evler yerle bir edildi, binlerce insan katledildi. Kadın, çocuk, yaşlı demeden yüz binlerce Filistinli, vatanlarını bombaların gölgesinde terk etmek zorunda kaldı. Sırtlarında birkaç parça eşya, ellerinde evlerinin anahtarları ve yanlarında taşıdıkları umutlarıyla her biri sürgün yoluna düştü. İşte o gün, Filistin halkı için işgalle birlikte, tam 77 yıl sürecek bir zulmün de başlangıcı oldu. Nekbe’nin yıl dönümünde yaşadıkları zorlukları Yeni Şafak’a anlatan Filistinliler, yıllar geçmesine rağmen bir gün vatanlarına geri döneceklerini söyledi.

TEHCİR ESNASINDA DÜNYAYA GELDİ

1948’de Akka’dan zorla çıkarılan Salih ailesi, Lübnan’a doğru yola çıkarken sırtlarında birkaç eşya ve umut taşıyordu. İşte o yolculuk sırasında dünyaya geldi Dünya Hüseyn Salih. Adını, annesinin ona doğduğu gün “bereket ve umut” getirsin diye verdiği bu küçük kız, bugün 77 yaşında. Suriye’nin Hama şehrinde mülteci kampında yaşayan Salih, işgalcilerin vatanını çaldığı gibi çocukluğunu da çaldığını belirtti. Salih, “Köyümüz Taberiyye’den yola çıkan ailem Lübnan’ın güneyine doğru yol almış. Annemin anlattığına göre, yolculuk sırasında sancısı tutmuş ve beni terk edilmiş bir kulübede tek başına doğurmuş. Elbisesinden bir parça yırtarak beni sarmış. Çok büyük zorluklarla beni dünyaya getirmiş, yoldan geçenler anneme, ‘Bu çocuğa nasıl bakacaksın? Sol taraf deniz, at gitsin’ demiş. Ama o, ‘Bu yavru bana Rabbimin hediyesi. Ne kadar zor olsa da ona sahip çıkacağım. Bu yavru bana emanet’ diyerek bana sahip çıkmış. Nekbe esnasında ne yemek ne içecek hiçbir şey yokmuş. Benim yaşamam için insanlardan yardım istemiş” dedi.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Dünya Hüseyn Salih

ÇOCUKLUĞUMUZU DA ÇALDILAR

İşgalci İsrail’in sadece toprak değil insanların hayallerini de çaldığını belirten Salih, “Önce Lübnan’a gittik, burada pek çok şehirde kaldık ardından Suriye’ye geldik. Hama’da mülteci kampında yaşıyoruz. Filistin’den sonra hayatımız hep bir yerlere sığınmakla geçti. 77 yıldır topraklarımızdan uzakta yaşamaya çalışıyoruz. Nekbe, hayatlarımızı çaldı, hepimizin büyük felaketi oldu. Vatanımı dünya gözüyle göremeyip sadece fotoğraflarda gördüğüm için çok üzülüyorum. Sadece toprağımızı değil çocukluğumuzu da çaldılar. Orası bizim topraklarımız, vatanımız ve bir gün muhakkak kendi topraklarımıza geri döneceğiz” diye konuştu.

“KÖYÜMÜZ AKDENİZ’İN İNCİSİYDİ”

Ahmed Diyab da Nekbe sırasında ailesiyle birlikte Akka yakınlarındaki bir köyden sürülen binlerce kişiden biri. Sürgün sırasında 5 yaşında olan Diyab, çocukken arkadaşlarıyla birlikte denize girdiği anları asla unutamıyor. Yaşadığı köyün Akdeniz’in incisi gibi olduğunu anlatan Diyab, “Köyümüz turistik ve çok güzel bir yerdi. 1948’de BM’nin taksim kararından sonra, yaşadığımız toprakların artık Yahudilere ait olduğunu söylediler. Köy halkı karşı çıktı ama silahlarla köyü bastılar. Köyümüz yaklaşık 1 ay Siyonistlere karşı direndi. Siyonist çeteler köyleri boşaltmayanlara kurşunlar yağdırdı” diye konuştu.

Filistinliler için “Nekbe” zorunlu göç, katliam ve kültürel yıkımın bir simgesi.

NEKBE’DEN SONRA HEP MÜLTECİ OLDUK

Yardım çağrılarına kimsenin yanıt vermediğini anlatan Diyab, mecburi göç yolculuğunu şu sözlerle anlattı: “Lübnan’a yalnızca 10 kilometre uzaktaydık, yürüyerek geçtik. Babamlar, ‘Bir hafta sonra geri döneriz’ diyordu ama üzerinden 77 yıl geçti. O güzel köyümüzde ailemizle, komşularımızla geçirdiğimiz günler hala gözümün önünde. Bizi vatanımızdan edenler, hayatlarımızı da darmadağın etti. O günden sonra sadece mülteci olduk. Güzelim topraklarımızı bizden çaldılar üstüne direnenleri katlettiler. Bir gün kendi topraklarımıza geri döneceğiz. “

REKLAM ALANI
ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.