Konferans ve derslerimizdeki en ilgi çekici başlıklardan biri hiç şüphesiz “Kendi krizini yaratma” bahsidir… Son günlerde tipik örneklerinden birini yaşadık… Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde, gün boyu anma etkinlikleri düzenlendi… Cumhurbaşkanı, Bakanlar, kurumların üst düzey yöneticileri bölgedeydiler… Aynı günün akşamı, Adıyaman’da “Bir Oluruz 6 Şubat Depremleri Anma Programı” düzenlendi. Depremzedelere evlerinin teslim edildiği gecede ayrıca, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından
Konferans ve derslerimizdeki en ilgi çekici başlıklardan biri hiç şüphesiz “Kendi krizini yaratma” bahsidir… Son günlerde tipik örneklerinden birini yaşadık…
Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde, gün boyu anma etkinlikleri düzenlendi… Cumhurbaşkanı, Bakanlar, kurumların üst düzey yöneticileri bölgedeydiler…
Belli ki, yaptıkları önemli yardımın altını espriyle karışık çizmek istemişti Sayın Genel Müdür… Oysa mikrofonlar açıktı… Ve herkes her şeyi duydu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam da kendisinden beklendiği gibi, cevabını vermekte hiç gecikmedi: “Koskoca devlet bankası, bırak sen-ben verdim deme, devlet verdi…” Cumhurbaşkanı, ardından salona yöneldi ve şöyle devam etti: “Bazen devlet kurumları hava atıyorlar da; [onlara] diyorum ki, millet verdi, devlet verdi. Sizler de aracı oldunuz.”
Ama hangi mavi?…
ABD bayrağının laciverti değil, İsrail bayrağındaki yıldızın mavisi… Turkuaza yakın, uçuk mavi…
Yani ne diyorlar: “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!..”
Atalarımız ne güzel söylemiş: “Ölme eşeğim, ölme!..”
Sağlık, pek çok ülkede olduğu gibi, mevzuat gereği iletişimi çok kısıtlı yapılabilen alanlardan biri ve hastanelerin ellerinde ‘kullanabilecekleri’ pek bir şey yok denebilir…
Bu sergide bizim de bazılarıyla tanışma fırsatı bulduğumuz su altı fotoğrafçısı hekimlerin eserlerine de yer verildiyse, bir taşla birkaç kuş vurmaları mümkün olmuştur… Sırf sergi için Bahçelievler’e gidilir mi bilmem; ama oraya yolum düşerse mutlaka uğramayı düşünüyorum…