enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,1008
EURO
43,4851
ALTIN
4.076,20
BIST
9.317,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C
Salı Çok Bulutlu
16°C
Çarşamba Çok Bulutlu
16°C

‘Örgüt’

Uluslararası terminolojide, hükûmet dışı her kuruluş (non governmental organization-NGO), bizdeki gibi kafadan ‘ Sivil Toplum Kuruluşu ’ (STK) başlığı altında sınıflandırılmaz. Mesela barolar, sendikalar gibi örgütler, esas olarak ‘ interest group ’ yani ‘ çıkar grubu ’ adıyla anılır. Amaçları; temsil ettiği üyelerin mesleki çıkarlarını tüm alanlarda savunmak ve koşullarını iyileştirmektir. Kanarya Sevenler Cemiyeti gibi hobi kuruluşları, Lösemili Çocuklar Vakfı, Bedensel Engellilerle Dayanışma

‘Örgüt’
REKLAM ALANI
16.02.2025 02:36
9
A+
A-
Uluslararası terminolojide, hükûmet dışı her kuruluş (non governmental organization-NGO), bizdeki gibi kafadan ‘
Sivil Toplum Kuruluşu

’ (STK) başlığı altında sınıflandırılmaz.
Mesela barolar, sendikalar gibi örgütler, esas olarak ‘
interest group

’ yani ‘
çıkar grubu

’ adıyla anılır. Amaçları; temsil ettiği üyelerin mesleki çıkarlarını tüm alanlarda savunmak ve koşullarını iyileştirmektir.
Kanarya Sevenler Cemiyeti gibi hobi kuruluşları, Lösemili Çocuklar Vakfı, Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği gibi kuruluşlar ‘
YAZI ARASI REKLAM ALANI
yardım

’ (charity/charitative), hayır hasenat yapılarıdır.

Bir de tabii Kararnameler ve Yasalarla kurulmuş örgütler; yani odalar, birlikler (TOBB, TSB, TBB) vardır ki; bunların neresinin ‘non-governmental’ (hükûmet dışı-sivil) olduğunu anlamak pek mümkün değildir.

Hepsini aynı sepete atıp, topuna
STK

demek kadar ciddi bir yanlış olamaz.
Peki bu bağlamda
TÜSİAD

nedir?
Elbette bir ‘
çıkar grubu’

dur… Üyelerinin, iş dünyasının çıkarlarını korumak, geliştirmek ve bu doğrultuda lobi faaliyetlerinde bulunmak, ulusal ve uluslararası ekonomik, ticari gelişmeleri yine üyelerinin çıkarları doğrultusunda yönlendirmektir amacı…
Ana muhalefet partisi lideri ağzıyla konuşmak değildir… Siyasi parti gibi davranmak hiç değil… “Hayır! Biz öyle davranmadık” da diyemezler… Çünkü,
CHP

Genel Başkanı
Özgür Özel

’in son açıklaması tam da öyle davrandıklarının somut kanıtıdır: “Yapılan değerlendirmeler ülkenin geleceğini düşünen kaygılı değerlendirmelerdir ve yerden göğe kadar da haklıdır.”
TÜSİAD, herhâlde bir tam sayfa ilanla hükûmeti devirdiğini sandığı günleri hatırlamış olacak… Ancak, sadece teknokrat tavır takınmayarak siyasi pozisyon alma başarısını gösteren
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

’un vurguladığı gibi “Türkiye, eski Türkiye değildir!”
Eş başkanların dikkatine!..

Sizce ‘üçlü masa’nın galibi kim?..

Seçenekler dört tane:
a

. Özgür Özel,
b

. Ekrem İmamoğlu,
c

. Mansur Yavaş,
d

. Kemal Kılıçdaroğlu…
Doğru cevap, hiç tereddütsüz
c

şıkkı… En kazançlı çıkandan başlayarak sıralarsak ise şöyle oluyor: Yavaş, İmamoğlu, Kılıçdaroğlu, Özel…

Belli ki ‘spor’ giyinelim demişler, yarı resmî bir ortamla samimi bir görüntü verelim… Herhâlde Genel Merkez’deki odalar dolu olacak ki; sobalı, 3. sınıf bir kafede buluşmayı tercih etmişler…

Özgür Özel’in
‘tam mutabakat

’tan söz etmesine rağmen, ortada mutabakatın ‘m’si yok…

Kırmızı Kart eylemi, Meclis kürsüsünden gösterdiği sopalı afişler gibi Özel’in bu girişimi de ‘havaya gitme’ olarak tarihe geçecek…

23 Mart’ta Ekrem Bey’in karşısına atletizmde kullanılanlara benzer, hangi ‘tavşan’ı çıkaracaklar acaba?..

Yavaş

, yavaş yavaş geliyor… İmamoğlu-Özel eş başkanlarının dikkatine…
Helal olsun İKSV’ye

Türkiye, yoksa kendi değerlerini yavaş yavaş keşfetmeye mi başladı?.. Hem yerli ve millî olup hem de
millî kültür politikamızı

klasik müzik alanında biçimlendiren, köklerini oluşturan,
A. Adnan Saygun

’dan sonraki en büyük sanatçısını onurlandırıyor…
Prof. Hasan Uçarsu

’yu ilk kez “
Truva’dan Çanakkale’ye

” oratoryosu ile tanıdım ve hayran kaldım… Sadece müziğine değil, Anadolu irfanına dayanan ‘
dünya görüşü

’ne de…
Sonra tabii ki dünya prömiyeri
AKM

’nin açılış günü yapılan büyük eseri “
Sinan

” operasını izleme fırsatı bulduk… Cumhurbaşkanımızın ayakta alkışlamasını unutamıyorum…
Sevda-Cenap And Müzik Vakfı

Yönetim ve Danışma Kurulu “ulusal bestecilik ekolüne yaptığı büyük katkılar ile ulusal müziğimizi uluslararası düzeye taşıyan kompozisyon anlayışı ve eğitimci kişiliği”ni göz önünde bulundurarak, Hasan Uçarsu’yu, oybirliğiyle 2024 yılı
Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası

’na layık gördü. Türkiye’de müzik alanında verilen en saygın ödüllerden birine…
Uçarsu’nun koro ve orkestra için bestelediği, ‘
Beethoven Yılı

’ kapsamında İKSV tarafından kendisine 2020’de ısmarlanmış “Toprak Sever İnsanları Birer Birer” adlı eserinin ilk icrası da Haziran ayında düzenlenecek “53. İstanbul Müzik Festivali”nin açılışında yapılacakmış.
İKSV

’yi kutlarız; hayırlı bir iş yapmışlar…

Hasan Hocam, nice eserlerini bekliyoruz…

Sevginin ticareti…

TOBB

E-ticaret Meclisi Üyesi
Cenk Çiğdemli, Sevgililer Günü

(St. Valentine Günü) haftasında çevrim içi alışveriş cirosunun
200 milyar TL

’ye ulaşacağını tahmin ettiklerini belirtmiş.
AREDA

’nın araştırmasına göre; halkımızın
yüzde 69,7

’sinin itibar etmediği Sevgililer Günü için birkaç hafta öncesinde hareketlenen e-ticaret sitelerinin satışları, bir önceki haftalara göre ortalama
yüzde 60

oranında yükselmiş. Çiğdemli, “Bu dönemde Sevgi Ekonomisi’nin hacmi her geçen yıl neredeyse iki katı kadar büyüyor. Bu yıl seyahat, uçak, otel, araç kiralama gibi kategorilerdeki artışlarla beraber bu rakamın yükseleceğini tahmin ediyoruz” demiş.
Herhâlde halkımızın geri kalan yüzde 30’unun itibar etmesiyle oluşan ticaretteki bu ciro rakamlarının ardındaki büyümenin, yalnızca
ekonomik

değil, aynı zamanda
sosyal bir olgu

olarak da değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Sevginin, özel günlerin elbette tek başına bir zararı olmaz. Ancak ardındaki Batılı kültür ve değerlerin varlığı da göz ardı edilemez.
REKLAM ALANI
ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.