Sinema izleyicisinin dijitale kayması sonrası, özellikle gençlerin salonlardan uzaklaşmasına çare aranıyor. ABD’de sinema gündemlerinden biri bu başlık. Çok ilginç öneriler gündemde. Mesajlaşmanın serbest bırakılması, erişilebilir salonların çoğaltılması tamam ama ABD’de esrar kullanımının serbest bırakılması bile gündemde. Ülkemizde de yakın zamanda sinema salonlarını farklı formlarda görebiliriz.
Sinemada gişe gelirlerinin azalması, dijital mecralarda film izleme seçeneği sebebiyle gibi görülse de daha farklı bir boyutu da olabilir. Özellikle gençlerin sinemaya gitmeme sebeplerinin başında 2 saat boyunca telefonu kapatmak ve kendilerince “dünyadan kopmak” olduğu belirtiliyor.
ABD’de izleyiciyi sinema salonuna çekebilmenin çareleri tartışılıyor. En önemli yayın organlarından Variety’de yayınlanan bir makaleye göre ABD’de sinema salonları gişeye çare olsun diye tartışılacak şeyler peşinde. Sinema salonlarındaki adâb-ı muaşerete aykırı olan birçok şeyin serbest bırakılması gündemde.
İlk sırada ise mesajlaşmanın sinema salonlarına serbest bırakılması var. Zira gençlerin en büyük sorununu, kendi dünyalarını var ettikleri telefonu 2 saat boyunca kapalı tutmak. Bu durumda dünyadan koptuklarını düşünüyorlar. Haliyle de tercih yapmak söz konusu olduğunda sinemaya gitmemeyi seçiyorlar. Zaten aynı anda ya da kısa süre sonra o film dijital mecrada gösterilecektir.
Formül net olmasa da en azından mesajlaşmayı sağlayacak çare arayışı devam ediyor. Megaplex Salonları geçen yıl bir test yapmıştı. Buna göre misafirler diğer müşterileri rahatsız etmeden mesaj gönderilebilen tiyatro içi bölümleri kullandı. Bunun her gösterimde değil belli salonlarda ya da seanslarda yapılması ve hiçbir şekilde telefon etkisi görmek istemeyen izleyicinin de kendi tercihini yapabilmesinin sağlanması planlanıyor.
ABD’deki çare arayışında ilginç deneme ve teklifler de peş peşe geliyor. Esrarın sinema salonunda serbest bırakılması gerektiğini söyleyen bile var. New York’ta geçtiğimiz senelerde eğlence amaçlı yasal hale gelen esrarı sinema salonlarında da görürsek şaşırmayacağız.
Bazı sinema salonları ise koltukların boş kaldığı gün ya da saat dilimlerine alternatif içerikler koyuyor. Opera performansları, boks maçları ve hatta dini diziler sinema salonlarında boy göstermeye başladı. Fathom Entertainment, AMC Tiyatroları, Cinemark Tiyatroları ve Regal Sinemaları geçtiğimiz dönemde bunu denedi ve verim aldı. Yakın zamanda sinema salonlarında film dışında şeyler izlerseniz şaşırmayın.
Sinema salonlarında izleyici azalınca “erişilebilirlik” konusu da tüccarların gündemine girmiş görünüyor. Çünkü engelliler için özel salonların hazırlanması da gündemde. ABD’de 48 milyon kişi bu kapsama giriyor. Haliyle çareler listesine sesli betimlemeli, ayrıntılı altyazılı gibi hazırlıklarla film izletmek de giriyor.
Ülkemizdeki engelli sayısını düşününce Türkiye için de bunun ciddi bir aşama olacağını söyleyebiliriz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2023 itibariyle ülkemizde en az bir engeli olan nüfusun oranı yüzde 6,9… Yani 7 milyon civarı engelli var ülkemizde. 65 yaş ve üzeri nüfusta engelli kişilerin oranının yüzde 18,7, 15-64 yaş arasındaki nüfusta yüzde 6,0 olduğu görülüyor. Yani sinemaya gitme potansiyeli olan kişilerin yüzde 20’sine yakını engelli durumda. Sinema salonlarına engelliler için “erişilebilir” hale getirilmesi çarelerden biri olabilir.