Felaketin siyaseti olmaz . Depremin artçıları devam ederken, insanlar can havlindeyken politik çıkışlar yapmak, sorumlu aramanın derdine düşmek ne insanidir ne de İslami. Kahramanmaraş depremlerinde iliklerimize işlemişti bu linç kültürü. Enkazların üzerinde miting yapmaya kalkışanlar oldu. Can pazarlarının dibinde hükümet yıkıp, kendilerini hükümet ilan etmeye çalışanları izledik. Devlet işini yapmasın, devleti yöneten siyasetçiler bundan zarar görsün diye türlü numaralar çekildi. Üzerinden henüz
Depremin ardından Ekrem İmamoğlu’nun hesabından ve ağzından yapılan açıklama şöyleydi: “En büyük üzüntüm, hayatını İstanbul’u afet odaklı planlamaya adayan, bunun mücadelesini veren yöneticiler ve şehir plancılar olarak bu zor günde sizlerle olamamaktır.”
Kibir, pişkinlik, işgüzarlık… Ne derseniz deyin.