enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,1008
EURO
43,4851
ALTIN
4.076,20
BIST
9.317,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C
Salı Çok Bulutlu
16°C
Çarşamba Çok Bulutlu
16°C

Taammüden mi, değil mi? İşte bütün mesele…

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre; 2 Nisan’da, bayramın son günü olan 1 Nisan Salı gününe göre daha fazla işlem kayıtlara geçerken, aynı tarihte işlemlerin 3-22 Mart ortalamasının tutar olarak üzerinde olduğu görülmüş. 1 Nisan’da 14 milyar TL olan alışveriş miktarı, 2 Nisan’da 28 milyar TL ’ye yükselmiş. İki gün arasındaki fark şöyle yüzde 10’larda falan olsaydı, belki o zaman “Yanılma payı” gibi başka bahaneler yedirilebilirdi. Ancak yüzde 100’ü saklayacak bir yer yok… KONDA Araştırma,

Taammüden mi, değil mi? İşte bütün mesele…
REKLAM ALANI
09.04.2025 03:24
1
A+
A-
Bankalararası Kart Merkezi

(BKM) verilerine göre; 2 Nisan’da, bayramın son günü olan 1 Nisan Salı gününe göre daha fazla işlem kayıtlara geçerken, aynı tarihte işlemlerin 3-22 Mart ortalamasının tutar olarak üzerinde olduğu görülmüş. 1 Nisan’da
14 milyar TL

olan alışveriş miktarı, 2 Nisan’da
28 milyar TL

’ye yükselmiş. İki gün arasındaki fark şöyle yüzde 10’larda falan olsaydı, belki o zaman “Yanılma payı” gibi başka bahaneler yedirilebilirdi. Ancak yüzde 100’ü saklayacak bir yer yok…
YAZI ARASI REKLAM ALANI
KONDA Araştırma, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu

soruşturması sürecine ilişkin 24-25 Mart tarihlerinde bir kamuoyu araştırması yapmış. Buna göre, Türkiye genelinde halkın
yüzde 21

’i eylemleri haklı buluyormuş. Öte yandan,
yüzde 52

’lik bir kesim
düzeni bozmadıkça

eylemlere hak verdiğini belirtmiş. Katılımcıların
yüzde 27

’si ise eylemlerin haksız olduğunu düşünüyormuş.
Araştırma şirketi
AGS Global

’in Türkiye’deki boykot kültürüne yönelik çalışmasına katılanların
yüzde 44,7

’sine göre
boykot

, vatandaşların tepkisini duyurması açısından
önemli

bulunurken, özellikle ekonomik açıdan tereddüt yaşayanların ve reddedenlerin oran
ı yüzde 69,5

imiş.
Hükûmeti ‘
cunta

’,
Sayın Cumhurbaşkanı

’nı da ‘
cunta

lideri

’ olarak suçlayan CHP Genel Başkanı, 1960 darbesini, 12 Mart muhtırasını, Cuntacı
Cemal Madanoğlu

’nu, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı destekleyen Parti’nin
CHP

olduğunu ya bilmiyor ya da taammüden yalan söylüyor… Boykotun hedefi ve sonuçları konusunda olduğu gibi…
Yalan hususunda
Hitler

rejiminin ideologlarından
Carl Schmitt

ve Propaganda Bakanı
Joseph Goebbels

’i izledikleri anlaşılan
Özgür Özel

’in danışmanları, yalanla elde edilen sonuçların küçük başarılar dışında, orta ve uzun vadede etkisiz olduklarına da dikkat etseler keşke…
Yardım dilediğin o İngiliz ne yapıyor

Ana muhalefet partisi genel başkanı
Özgür Özel

,
BBC

televizyonuna verdiği demeçte
İngiliz İşçi Partisi

’nin kendilerine neden destek olmadığını sorguluyor… Hatta vücut diline bakılırsa yalvaran bir ifadeyle duygularını dile getiriyor… Alamadıkları destekten kasıt, İngiltere’nin Türkiye’yle ekonomik ilişkilerini kesmesi, ülkeye çeşitli yaptırımlar uygulaması olmalı; ki Pazar günkü Kurultay’da daha önce Avrupa Parlamentosu, Sosyalist Enternasyonal, Avrupa Sosyalist Partisi nezdinde vurguladığı şikayet konularına işaret etti…
İnsan ister istemez İngiliz İşçi Partisi lideri
Kier Starmer

’ın iktidar olmadan önceki tavırlarını, ifadelerini hatırlıyor… Hani, uluslararası krizler ve çatışmalar söz konusu olduğunda, millî birliği teşvik etmek adına hükûmeti eleştirmeyeceğini belirttiği…
Öncesi-Sırası-Sonrası

Satın Alma Profesyonelleri ve Yöneticileri Derneği

(TÜSAYDER) Yönetim Kurulu Başkanı
Meriç Atalay,

yapay zekânın satın alma süreçlerine etkisinin büyük olduğunu belirterek küresel şirketlerin
yüzde 71

’inin en az bir fonksiyonunda üretken yapay zekâyı kullandığını ifade etmiş.
McKinsey

’in 2024’ün ikinci yarısında yaptığı araştırmaya göre, şirketlerin
yüzde 61

’inin yapay zekâ entegrasyonlarıyla tedarik zinciri ve envanter yönetimi maliyetlerini son 12 ayda yüzde 10 ile yüzde 20 oranında azalttığını vurgulayan Atalay, maliyetleri optimize etmek isteyen şirketlerin, yapay zekâ ve dijital dönüşümü tedarik zincirinin merkezine koymaları gerektiğini söylemiş.
Atalay,
12. Satın Alma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi

’ni 12 Nisan’da
İstanbul WOW Hotel

’de düzenleyeceklerini de hatırlatarak, şirketlerin yapmaları gereken değişimin ana yolları konusunda onlara ışık tutacağız, demiş…
İletişimin
sonuç odaklı

bir iş olduğunu, arzu edilen sonuçlara da uzun vadeli planlama ve uygulamalarla ulaşılabileceğini söyler dururuz. Bu yöntemin çok da yalın bir uygulama biçimi vardır: ‘
Öncesi-Sırası-Sonrası

’ yaklaşımı… TÜSAYDER’in yukarıdaki açıklamaları içeren basın bülteni, bahsi geçen Zirve’nin ‘
Öncesi

’ iletişimi için çok doğru bir örnek olmuş… ‘Öncesi’ne farklı mecralardan devam eder, Sırası ve Sonrası iletişimini de layıkıyla yaparlarsa arzu ettikleri sonuçlara doğru yol alabilirler…
Ramazan sadece sofra mıdır?..

Merak ettik, markalar Ramazan reklamlarında hangi temayı öne çıkarmış diye araştırdık…

Biz, yani iletişim danışmanlığı yapan genç arkadaşlarım ve ben, böyle ara ara
merak

ederiz… Kimsenin ilgilenmediğini kurcalamayı severiz… Bir de “Bütün, onu oluşturan parçalardan fazladır” anlayışına yaslanır, parça parça üretilmiş anlamı analiz etmeye çalışırız… Merak ise,
derinlik

ve
ciddiyet

ile birlikte genç meslektaşlarımızla paylaştığımız kültür içinde oturtmaya çalıştığımız hasletlerden biridir… Çünkü ‘
derinlik

,
ciddiyet

,
merak

’ üçlemesinin bireysel ve mesleki tekâmül için ön şart olduğuna inanırız…
Bu sefer de bizim iletişim danışmanı arkadaşlar merak etti, araştırdı, analiz etti ve çok da şaşılmayacak bir sonuçla geldiler… Ramazan’da ana temamız
sofra

imiş… Daha önceki yıllarda olduğu gibi…

Bir yandan hakkını teslim etmek gerekir… Birlikteliği, paylaşmayı, nefsi, sabrı, aileyi, sevgi bağlarını, kültürü ve hatta değerleri anlatmak için harika bir semboldür sofra… Bu nedenle kullanılması son derece anlaşılır…

Ancak, sadece sofra vurgusuyla
farklılaşmak

ne mümkün!.. Ki; dikkat çekmek, hedef kitle tarafından fark edilmek için mutlaka sağlanması gereken bir unsurdur…
REKLAM ALANI
ETİKETLER: , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.