Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Murat Özyeğin, “Donald Trump’ın 20 Ocak tarihinde ABD Başkanlığı koltuğuna yeniden oturmasıyla başlayan yeni süreçte, Türkiye ile ABD arasındaki ticaret ve yatırımları daha da artıracak görüşmelerin canlanmasını bekliyoruz.” dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Murat Özyeğin, ABD’de Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanlığı’na oturmasıyla başlayan yeni dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinin seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin, Afrika ve Orta Asya pazarlarında Çin ile rekabet ederek üstlendiği rol ve bu bölgelerdeki stratejik varlığının sadece bölgesel bir güç olarak değil aynı zamanda küresel ölçekte güvenilir bir ortak olarak konumlanmasını sağladığını kaydeden Özyeğin, “TAİK olarak, 2025 yılında ikili yatırım ve ticaretin gelişmesi için Türkiye Yatırım Konferanslarımızı ve iki ülke iş dünyası temsilcilerini bir araya getireceğimiz marka etkinliklerimizi gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Özyeğin, TAİK olarak, engellerin aşılması ve ticaret hacminin genişletilmesi için ticari diplomasi faaliyetlerini gerçekleştirmeye devam ettiklerini, bu kapsamda Türk özel sektörünün sorun yaşadığı alanlarda geçen yıl içerisinde Washington’da gerçekleştirdikleri lobi faaliyetlerine de bu yıl da sürdürmeyi planladıklarını açıkladı.
TAİK Başkanı Özyeğin, 2024 yılı ihracat rakamlarının Türkiye açısından ABD’nin küresel ekonomik ve ticari dengelerdeki kritik rolünü daha da net bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.
Türkiye’nin dış ticaretinde ABD’nin, Almanya’nın ardından ikinci sırada yer alarak stratejik bir partner olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getiren Özyeğin, şöyle devam etti:
Özyeğin, bu kapsamda TAİK olarak çalışma gruplarının yanı sıra eyalet yapılanmaları çerçevesinde California, Florida, Illinois, New York, Massachusetts ve Teksas’taki komiteleriyle de faaliyetlerine devam ettiklerini anlattı.
Söz konusu eyalet komitelerinin, bölgesel düzeyde iş birliği olanaklarını artırarak, ticari hedeflerine ulaşılmasında önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Özyeğin, “Bu çerçevede, belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin orta ve uzun vadede ulaşılabilir bir hedef olduğuna inancımız tam. Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyüme performansı, yenilikçi iş modelleri ve coğrafi konumunun getirdiği avantajlarla ABD ile iş birliğini artıracak yeni fırsatlar oluşturuyor.” diye konuştu.
Murat Özyeğin, enerji, teknoloji, sağlık, savunma sanayi ve lojistik gibi stratejik sektörlerdeki ortak projelerin, iki ülke arasındaki bağları daha da güçlendirecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Türkiye’nin, kimyevi maddeler ve mamulleri ile otomotiv sektörlerinde küresel ticarette güçlü bir konuma sahip olduğunu anlatan Özyeğin, “2024 yılında yakalanan başarıda, Türkiye’nin dünya genelindeki artan talebi karşılayabilme esnekliği, yenilikçi üretim kapasitesi ve ihracatı destekleyen kapsamlı teşvik politikalarının etkisi büyük.” dedi.
Ayrıca, stratejik coğrafi konumu sayesinde Türkiye’nin sunduğu lojistik avantajların, bu sektörlerin rekabet gücünü artıran önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Özyeğin, “TAİK olarak 2019 yılında ilkini yayınladığımız ve 2020 yılında güncellenen raporumuzda otomotiv sektörünün iki ülke arasındaki ticaret için yüksek potansiyele sahip sektörler arasında yer aldığını görüyoruz. Yine raporumuzda yer alan ve gelecek dönem içerisinde daha fazla ihracat beklediğimiz sektörlerin başında da beyaz eşya, yapı malzemeleri ve tarım geliyor.” ifadelerini kullandı.
Bu vesileyle raporlarının Türk özel sektörünün görünümünü doğru bir şekilde yansıtmasının haklı gururunu yaşadıklarının altını çizen Özyeğin, “Bu çalışmamızı 2025 yılı içerisinde güncelleyerek belirlenen hedeflere ulaşmak için gerekli yol haritasını tekrar gözden geçireceğiz. Hem Türk hem de ABD’li firmaların bu rapordan faydalanabileceklerine inanıyor ve arzu ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.