Gazze’ye gidip 16 gün Hidme Amme Hastanesi’nde gönüllü doktorluk yapan cerrah Ömer Faruk Aydoğan, tanık olduğu vahşet ve soykırımı anlattı. Bazen günde 15 ameliyata girdiklerini ifade eden Aydoğan, “Orada en üzücü şey, savaşta en çok ameliyat ettiğimiz hastaların %40’ının çocuk olmasıydı” dedi.
Haydut devlet İsrail’in yaklaşık iki yıldır Gazze’ye yönelik saldırıları, Gazze’deki sağlık sistemine ağır şekilde zarar vermesinin ardından dünyanın birçok ülkesinden sağlık çalışanları, Gazze’ye gönüllü olarak giderek hizmet vermeye çalıştı. Onlardan bir tanesi de Gazze’ye gönüllü olarak giden ve 16 gün Gazze’de bulunan Hidme Amme Hastanesi’nde kalarak oradaki hasta ve yaralılara tıbbi yardımlar yapan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömer Faruk Aydoğan oldu. Bölgedeki vahşete tanıklık eden doktor, İsrail’in işlediği savaş ve insanlık suçlarını anlattı.
Gazze’de kaldığı 16 gün boyunca orada başından geçenleri ve şahit olduğu olayları anlatan Dr. Aydoğan, “Yaklaşık 4 buçuk ay önce Gazze’ye gitme şerefine nail olduk gönüllü olarak. Bizim hastanemiz bir apartman büyüklüğünde, küçük ve sadece ameliyatların yapıldığı bir hastaneydi” diyen Aydoğan, “Öyle günler oldu ki, 15 tane ameliyata girdiğimiz oldu. Ve orada en üzücü şey, savaşta en çok ameliyat ettiğimiz hastaların %40’ının çocuk olmasıydı” sözlerini sarf etti.
Sağlık hizmeti sunarken şartların çok kısıtlı olduğunu söyleyen Dr. Aydoğan, “Sağlık hizmeti sunmaya çalışıyorsunuz ama şartlar çok kısıtlı. Mesela ameliyat yapıyorsunuz ama antibiyotik yok. Ameliyat sonrası biz hastalara narkotik ağrı kesiciler yaparız ama orada yok” dedi. Kışın hiçbir ısınma hizmetinin olmadığını belirten doktor, “Ameliyat yapıyorsunuz ama bombalama olduğunda tüm hastalar aynı anda hastaneye geliyor ve sadece iki tane ameliyathane masası var. Mecburen hastalar arasında seçim yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bazen hastalar beklerken şehit oluyor” sözlerini sarf etti.
Yaşadığı acıklı olayları da paylaşan uzman doktor, “Bir tane altı yaşında bir çocuk vardı, ameliyata alacağız. Ameliyata aldık, karnına girdiğimizde böyle 1,5 litrenin üstünde bir kanama vardı. Kanamaları temizledik, kanama odaklarını durdurduk. Sonra ben ameliyattan çıktım, dışarıda yeni bir hasta vardı, 25 yaşında. Acil ameliyata almamız lazım. Baktım, içerideki çocuk hasta çıkmıyor, bir baktım ki kalp masajına başlamışlar. Ben de kalp masajı yaptım. Sırayla, yarım saate aşkın süre kalp masajı yaptıktan sonra hastanın artık vefat ettiğine, şehit olduğuna kanaat getirip bıraktık. Sonra ben dışarıdaki hastaya yöneldim, 25 yaşındaki erkek hastaya.
O da beklerken şehit olmuştu” dedi.
“İsrail’in hastanelerde devamlı yıkım yapması, hastanelere saldırmasının aslında özel bir amacı var” diyen Aydoğan, “Gazze’de hayatı, yaşamı bitirmek istiyor. Yaralıların ölmesini hızlandırmak, şehit olmalarını hızlandırmak için hastanelere saldırı yapıyor. Ve dünyada, yeryüzünde hastanelere saldıran tek devlet olma özelliğini yaşıyor” sözlerini kullandı.