<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
Suriye’deki yaraların sarılması için mücadele sürüyor. Türkiye’nin yardım gönüllüleri, barınma sorununa çözüm için çimento, kapı, pencere tedariki sağlıyor. Kamplarda ve farklı yerleşim birimlerinde yaşayan ailelere temel ihtiyaç malzemeleri dağıtıldı. Öte yandan gönüllüler, acılar bitene kadar yardımların süreceğini ifade ediyor.
Suriye ziyaretimizi sonlandırırken, Türkmen kasabası Çobanbey’de Suriye Türkmen Meclisi’ne katıldıktan sonra Cilvegözü Sınır Kapısı’na gitmek üzere bir araç kiralamış ve yola çıkmıştık. Şoförümüzün su koyvermesi sonucu Azez’de araç değiştirmek durumunda kaldık.
Cilvegözü’ne gidebilmek için iki seçeneğimiz vardı. Ya 217 Numaralı Karayolu’ndan Afrin ve Cinderes üzerinden gidecektik ya da 214 Numaralı Karayolu’nu seçerek güneye Halep’e doğru inip oradan Daret İzze, Daana ve Sermeda üzerinden Cilvegözü’ne varacaktık. Yeni şoförümüz ikinci yolu tercih etti. Neden olarak ise Tel Rıfat’ın kurtarılmasından sonra daha iyi durumda olan bölünmüş bir yol olan 214 Numaralı Karayolu’nun daha hızlı bir seyahat sağlayacağını düşünmesini gösterdi. Gerçekten de yol düzgündü ve hızla menzili maksuda doğru ilerliyorduk. Yolda ilerlerken altından geçtiğimiz birden fazla köprünün üzerinden hem Türkçe hem de Arapça şu ibareyi gördüm: ‘Acılar bitene kadar buradayız. İHH’
Çarpıcı bir slogandı ve günümüz Suriye’sine de hitap ediyordu. Türkiye’nin önde gelen insani yardım kuruluşlarından biri olan İHH’nın bölgedeki çalışmaları savaş öncesine dayanıyordu ama ‘devrim’ ile birlikte faaliyetleri katbekat artmıştı. Ayrıca insani yardım faaliyetleri yanında ‘insani diplomasi’ faaliyetleri de yürütüyorlardı. İHH Suriye Çalışmaları Medya Sorumlusu Selim Tosun ile Şam’da görüşmüş detaylı bilgi almıştık. Anlaşılan İHH’nın faaliyetleri yeni süreçte katlanarak çoğalacaktı.
Beşşar Esed rejimi aleyhine 13 yıl süren savaş, 8 Aralık 2024’te devrim güçlerinin Halep, Hama, Humus üzerinden Şam’ı ele geçirmesi ile sona erdi. Ama, yeni yönetim çok boyutlu bir enkaz devraldı. BM verilerine göre, ülke gayrimenkul stokunun dörtte birine denk gelen bir milyon hane savaşta kullanılamayacak hale geldi. Ülke nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan 14 milyon kişi iç ve dış göç mağduru. Hazine desen tam takır kuru bakır.
Diğer taraftan uluslararası insani yardım ekipleri ülkeye geri dönerken, Suriye’nin kasaba, şehir ve kırsalındaki yıkımın boyutları giderek daha da netleşiyor. Bunun manası fatura da kabarıyor demek. İHH Suriye Çalışmaları Medya Sorumlusu Selim Tosun, Birleşmiş Milletler’in yıkımın maliyetini 500 milyar dolar civarında tahmin etmesine rağmen faturanın daha kabarık olduğuna dikkat çekiyor.
Aslında yeni yönetimin hasarın tüm boyutlarını haritalayıp uluslararası toplumla paylaşmasının insani yardım açısından oldukça önemli katkısı olacaktır. Çünkü Suriye’yi dolaşmadan bu devasa ötesi çok boyutlu yıkımı hayal etmeniz bile muhal. Başta gelen sorunlar arasında yeni yönetim sisteminin çoğunluğu razı edecek bir şekilde kurulması, güvenlik, yeniden inşa ve altyapı onarımı, göçmenlerin dönüşü ve barınması, gıda güvenliği ve temiz içme suyu, elektrik, eğitim ve çadır kültürü ile yetişmiş milyonlarca çocuğun normal hayata adaptasyonu gibi sorunlar var.
Hasar haritası yanında, 13 yıllık çok yıkıcı bir savaştan yeni çıkmış, nüfusunun yarısı göç mağduru, bir milyon yetim, dört yüz bin dulun bulunduğu, hazinesi boş bir ülkenin insani ihtiyaç haritasının çıkarılmasına da ihtiyaç var. İHH’lı meslektaşımıza göre, temel ihtiyaç haritası şu şekilde: Temel gıda maddelerine erişim zor ve fiyatlar yüksek. Hastaneler ve sağlık merkezleri, uzman doktor sıkıntısı var. Temiz içme suyu, altyapı hasarlı olduğu için milyonlarca insan kirli su tüketmek zorunda kalıyor. Okullar ve eğitim malzemeleri. Çocuklar için besleyici gıda ve süt. Temizlik malzemeleri ve hijyen kitleri. Mazot ve odundan yakıt. Elektrik ve jeneratörler. Savaş travması yaşayan çocuklar ve yetişkinler için psikolojik destek merkezleri. Savaş döneminde yıkılan şehirlerin yeniden ayağa kaldırılması ve sosyal hayatın tekrar canlanması. Liste alt kırılımları ile daha da uzayıp gidiyor.
Yeni yönetimin devletin çarklarını hareketlendirmesine komşular, dostlar öncelikli tüm dünyanın destek çıkması gerekiyor. Diasporanın da elini güçlü bir şekilde uzatması gerekiyor. Zaten çarklar dönmeye başladı mı dış insani yardıma ihtiyaç azalacaktır. BM istatistiklerine göre; 16,5 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğu yeni Suriye’de, İHH sloganında da çarpıcı bir şekilde belirtildiği üzere ‘Acılar bitene kadar’ Suriye’ye devlet ve halk olarak destek çıkmamız gerekir.
Selim Tosun
Suriye ziyaretimizde yeni dönemle birlikte Suriye’deki insani yardıma ihtiyaç boyutunu da gözlemlemiş olduk. Türkiye’nin önde gelen İnsani Yardım ve İnsani Diplomasi STK’larından İHH’nın birçok bölgeye ilaveten Suriye’de önemli faaliyetler gösterdiğini biliyoruz. Şam’da, İHH’nın Suriye’deki Esed dönemi ve sonrası faaliyetlerini İHH Suriye Çalışmaları Medya Sorumlusu Selim Tosun ile konuştuk.
Selim Tosun, 2011 öncesi dönemde Suriye’de hem Filistinli mülteciler ve hem de Suriye topraklarındaki ihtiyaç sahiplerinden ötürü İHH olarak dönemsel çalışmalar yaptıklarını söylüyor ve 2011’in başı itibariyle de sivil halkın yanında kalarak bir süreç başlatmışlar. İlk etapta acil yardım çalışmaları ile başlayan süreç 2016’ya kadar bu konseptle devam ettikten sonra, 2016’dan sonra kamp sisteminden kalıcı konut sürecine geçmişler, okul da yapmaya başlamışlar. 2021’de briket ev sürecini başlattıklarını söyleyen Tosun, İdlib bölgesi başta olmak üzere Afrin, Azez, El-Bab ve Cerablus gibi bölgelerde vakfın toplamda 30 binden fazla briket ev yaptığını zikrediyor ve eğitim için okullar inşa ettiklerini, okullardaki öğrencileri desteklediklerini aktarıyor.
Suriye’de savaşın arkasında bir milyondan fazla çocuğu yetim ve dört yüz binden fazla kadını dul bıraktığını hatırlatan İHH yetkilisi, kendilerinin 30 bin yetime baktıklarını anlatırken, insani yardım dışında insani diplomasi de yaptıklarını gündeme getiriyor ve iç göç mağduru Suriyelilerin hayata tutunabilmesi için kalıcı eserler, sosyal nakdi destekler, kalkındırma projeleri, istihdam, geçim kaynakları projeleri ürettiklerini sıralıyor.
Mevcut durumda Suriye genelinde yakacak, battaniye, mont, çizme, sünger yatak ve benzeri ihtiyaç malzemelerini dağıttıklarına dikkat çeken Tosun, İnşaat Destek Paketi isimli yeni bir projeye başladıklarını bildirirken, proje kapsamında barınma sorununa çözüm olsun için içerisinde pencere, kapı, çimento vesaire bulunan inşaat paketlerini evlerini onarmaları için ailelere vereceklerini belirtiyor ve ileride köyleri inşa etme projeleri olduğunu aktarıyor. İHH, Suriyeli tüm bakanlıklarla koordineli bir şekilde çalışıyormuş.
Enkaza dönen okul, cami ve benzeri yapıların yeniden inşasını planladıklarını söyleyen Tosun, İHH’nın insanı hep merkeze aldığını, siyasi ve askeri denklemleri hep insani durum için kullandığını, gittiği yerlere iyilik tohumları ektiğini ve bunun da büyük bir takdir topladığını aktarıyor. Tosun’a göre, İHH imar ve inşaat sürecindeki şu an minimum olarak başladıkları projeleri uzun vadede daha da büyütüp geliştirerek Suriye’nin geleceğine imza atmak istiyor.
Suriye’de şu an insani noktadan en büyük ihtiyaç kalemlerinin neler olduğu sorusuna cevap veren Tosun, öncelikle büyük bir yıkıma uğrayan evlerin tekrar ayağa kaldırılması için inşaat malzemelerini zikrederken, inşaat malzemelerinin bedelsiz verilmesini tavsiye ediyor ve diğer ihtiyaç kalemlerini ise temel gıda malzemeleri, eğitim ve sağlık hizmetleri olarak sıralıyor.
Yeni Suriye’nin kısa dönemdeki önde gelen problemlerini sorduğumuzda İHH Suriye Çalışmaları Medya Sorumlusu Selim Tosun, öncelikli sorunun asayiş meselesi olduğunu aktarıyor, 8 Aralık rejimin devrilmesi ile kazanılan güvenin korumasının önemli olduğuna dikkat çekerken ikinci sorun olarak enerji yani elektrik meselesine parmak basıyor. Diğer sorunları ise paranın değersiz olması, barınak yani konut eksikliği ve sosyal devletim yapması gereken her şey olarak sıralıyor.