Son yıllarda yapılan araştırmalar, yeme bağımlılığının beyin kimyası üzerinde tıpkı alkol, uyuşturucu madde ve sigara gibi etki oluşturduğunu ortaya koyuyor. Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (FMRG) çalışmalarında yüksek şeker ve yağ içeren …
Son yıllarda yapılan araştırmalar, yeme bağımlılığının beyin kimyası üzerinde tıpkı alkol, uyuşturucu madde ve sigara gibi etki oluşturduğunu ortaya koyuyor. Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (FMRG) çalışmalarında yüksek şeker ve yağ içeren yiyeceklerin beyinde dopamin ve opioid salınımını artırarak ödül merkezini uyardığı belirtilirken, bu mekanizma, kokain ve eroin gibi maddelerin beyinde yarattığı etkiyle neredeyse aynı. Uzmanlar, yeme bağımlılığı olan bireylerin yüzde 92’sinde, aynı zamanda bir başka bağımlılık türüne ilişkin belirtilerin gözlemlendiğine dikkat çekiyor.
Yeme bağımlılığını kişinin yemeye karşı kontrolsüz isteği ve davranışı durdurmakta zorlandığı bir durum olarak nitelendiren Medicana Çamlıca Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Deniz Pirçek, “Özellikle şeker, yağ ve tuz oranı yüksek yiyecekler, beynin ödül merkezinde dopamin salınımını artırarak bağımlılık etkisi yaratıyor” dedi. Pirçek, özellikle yağ, şeker ve tuz bakımından zengin gıdaların, sinir sistemini etkileyerek bağımlılık yapıcı maddelere benzer etkiler gösterdiğini ifade etti. Yeme bağımlılığının irade eksikliğiyle açıklanamayacağını anlatan Pürçek, destek alınmasının şart olduğunu vurguladı. Tedavi sürecinde kişiye bilinçli yemek yeme, haz merkezinin nasıl çalıştığını anlama ve kontrolsüz yeme ataklarıyla baş etme yollarını öğretmek gerektiğini vurgulayan Pürçek, “Düzenli beslenme alışkanlığı kazanmak, egzersiz yapmak ve ilaç tedavisi de sürecin önemli parçasını oluşturuyor” vurgusu yaptı. 2022’deki bir araştırmaya göre, yeme bağımlılığı tanısı alan kişilerin yüzde 25’i madde bağımlılığı tanı ölçütlerini de karşılarken, dünya genelinde obez bireylerin yüzde 20-30’u klinik düzeyde yeme bağımlılığı belirtisi gösteriyor.