Diz, kalça protezi, kireçlenme ve kıkırdak zedelenmesi gibi hastalıklarda uygulanan robotik eklem cerrahisi çok ilerledi. Prof. Dr. Osman Tecimel, dikkat ve hassasiyetle yapıldığı takdirde bu protezlerin, kişiye, doğal eklem hissi verdiğini söyledi.
Teknolojinin tıp alanına sunduğu katkılar, hasta memnuniyetini de beraberinde getiriyor. Özellikle eklem cerrahisi alanında yapılan robotik cerrahi uygulamaları, hasta memnuniyeti açısından dikkat çekiyor. Ekrem kireçlenmesi (osteoartrit), eklem kıkırdağı zedelenmeleri, ileri düzey eklem deformasyonları, hareket kısıtlılığına yol açan eklem rahatsızlıkları ve bacak uzunluk farklarının düzeltilmesi için yapılan robotik cerrahi uygulamaları hastaların daha fazla tercih ettiği yöntem olarak öne çıkıyor.
Robotik sistemlerin cerrahlara milimetrik düzeyde çalışma imkanı verdiğini belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Tecimel, diz, kalça protezi ameliyatlarında robotik eklem cerrahisinden yararlandıklarını belirterek, “Kireçlenme, romatizmal hastalıklar sonucu oluşan diz eklemi hasarlarının yanı sıra kalça ekleminde dejenerasyon, kalça çıkığına bağlı kireçlenme ve kırıklarda robotik cerrahiden yararlanıyoruz. Ayrıca daha önce yapılan protez ameliyatlarında olan sorunları da robotik sistemlerin hassasiyetiyle çözüyoruz.
Bu hem hastaya hem de hekime büyük avantaj sağlıyor” dedi.
Ameliyatlarda robotik cerrahi hassasiyetinin önemine dikkat çeken Tecimel, “İmplantların doğru yerleştirilmesinde büyük avantaj sağlayan bu hassasiyet, uzun vadede daha iyi sonuçlar almamıza yardımcı oluyor. Protezin milimetrik ve kişiye özgü uygulanması, protez ameliyatları sonrası kişiye eklemlerini daha doğal kullanabilme olanağı tanıyor. Bu sayede hastalar, protez uygulamaları sonrası doğal eklem hissiyle yaşama imkanı sunuyor” diye konuştu.
Operasyonda eklemlerin çevresindeki yumuşak doku müdahalelerinin az olduğunu anlatan Tecimel, “Hastalar daha hızlı toparlanıp normal yaşamlarına daha kısa sürede dönüyor” diye konuştu. Tecimel sözlerini şöyle sürdürdü: “Robotik ameliyat sırasında cerrahın eklem çevresindeki yumuşak dokulara müdahalesi daha az oluyor. Bu durum kan kaybı ve enfeksiyon riskini azaltırken, uygulanan protez de kişinin kendi eklem dinamikleriyle uyumlu oluyor. Protezin daha iyi çalışmasının yanı sıra, aşınmanın az olmasını sağlayan bu durum, kullanım süresini de artıyor.”
Tecimel’e göre Robotik Eklem Cerrahisi ameliyatları sırasında uygulamanın sadece kemik yüzeylerin değiştirilmesi olarak sınırlı kalması ve kemik içine yerleştirilen kılavuz tellerine robotik cerrahilerde ihtiyaç duyulmaması, ameliyat sonrası ağrıyı ve kanamayı da azalıyor.