enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
40,3912
EURO
47,0429
ALTIN
4.349,99
BIST
10.366,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
33°C
İstanbul
33°C
Açık
Pazartesi Açık
34°C
Salı Açık
36°C
Çarşamba Açık
35°C
Perşembe Açık
33°C

Eyüp Oscar’a uzanamaz mı?

Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri, Türkiye’nin Oscar adayı olarak açıklandı. Basit ama çarpıcı hikayesi, buna uyumlu yöntemi ile hem tartışılan hem takdir toplayan filmin Oscar süreci için yapılması gerekenler var. Eyüp, neden Oscar’ın verildiği günlerden birini yaşamasın?

Eyüp Oscar’a uzanamaz mı?
REKLAM ALANI
19.07.2025 06:00
0
A+
A-

Türkiye’nin Oscar adayı açıklandı. Murat Fıratoğlu’nun yazıp, oynayıp yönettiği Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri, meslek birliği temsilcilerinden oluşan kurul kararıyla ülkemiz adına Oscar aday adayı oldu. Film, Türkiye adına 98. Akademi Ödülleri’nde “En İyi Uluslararası Film” dalında yarışma hakkını kazanmak için yola çıktı. Şimdi önünde uzun bir süreç var. 16 Mart 2026’da düzenlenecek olan Oscar törenine kadar önce ön elemeyi geçip kısa listeye kalması lazım. Daha sonrasında da son eleme ile birlikte “En İyi Uluslararası Film” yarışmaya hak kazanması gerekiyor. Bu zorlu sürece döneceğiz ama önce filmden bahsedelim. Baştan uyaralım, filmi izlemeyenler için ‘spoiler’ içerir.

FESTİVAL SÜRECİ BAŞARILIYDI

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, sinema alanındaki meslek birliklerinin temsilcilerinden oluşan 15 kişilik Türkiye Oscar Seçim Komitesi’nce yapılan değerlendirme sonucunda başvuran 14 film arasından ‘oy çokluğu’ ile belirlenen film Dünya prömiyerini 81. Venedik Uluslararası Film Festivali’nin “Orrizonti” (Ufuklar) bölümünde yaptı ve “Jüri Özel Ödülü”ne layık görüldü. 31. Adana Altın Koza Film Festivalinde “En İyi Film” ödülünün sahibi oldu.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

AMATÖR OYUNCU BASİT ANLATIM

Oyuncu kadrosunda yönetmenin akrabaları ve bölge halkı yer alıyor. Büyük bütçeli, geniş kadrolu, fon aşamasından akrediteli bir yapım olmadığı için daha önce gündem olan film, özellikle festival yolculuğu sayesinde dikkat çekmişti. Dünyanın en eski film festivali olan Venedik’te yarışması ve ödül alması bir yandan şaşırtsa da sinemada yeni yollar arayanlar için eski ve tanıdık bir yöntemi işaret etti.

Özellikle İran sinemasında 90’lar ve 2000 sonrasında rastladığımız amatör oyuncu ve minimal prodüksiyonlu yapım hüviyetinde olan film, tarım işçisi Eyüp’ün domates kurutma işinde emeğinin karşılığını alamadığı patronu Hemme’yi öldürmek üzere Siverek’te çıktığı öfke dolu bir günlük yolculuğunu konu alıyor. Eyüp, yola çıkar ama bir türlü belindeki silahı kullanmak için fırsat bulamaz. Çünkü engellerle karşılaşır. İlginç olan, bu engellerin ya bir ihtiyara yardım etmek ya da tanıdıkları tarafından sohbet maksadıyla alıkonulmasıdır.

KADERİN AĞLARI VE EYÜP’ÜN RIZASI

Sert bir tartışma ile başlayan film, sonrasında kanlı bir hikayeye evrilecekken olmuyor. Eyüp’ün her engelinde oh çekiyorsunuz. Zira öylesine sakin ve rahatsız edici derecede dingin ilerliyor ki, belindeki silahı elinize alıp ‘gerekeni yapmak’ istiyorsunuz. Ancak kader, olması gereken için sürekli engeller çıkarıyor. Çay ikram etmek isteyen esnaf, sürekli arıza yapan motor, namaza gitmek için dükkanını aceleyle emanet eden bir başka esnaf ve taşıyamadığı karpuzu ile yolda kalmış olan ihtiyar…

Basit, zordur. Basitlik bayağılık arasında ince bir çizgi vardır. Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri, çizginin doğru tarafından kalmış bir yapım. Festival koridorlarında fon ararken senaryo danışmanlarının elinde kendinden uzaklaşmamış, ‘gerekli’ prodüksiyon için ekip kalabalığında kaybolmamış, ‘seyirlik olmak’ adına basiti denemekten uzaklaşmamış film, sektör için de yeni bir umut oldu esasında. Evet, prodüksiyon yöntemi yeni değil. Ama İran Sinemasında çokça rastlanan bu sade/basit yaklaşımın inkar edildiği, artık mümkünatının olmadığı düşünülen bir zamanda ‘öze dönüş’ gibi bir etki oluşturdu.

FİLM ÜRETİM DAYATMASINA MEYDAN OKUYOR

En iyi kamera, çok bilinen oyuncu, geniş ekip, büyük bütçe, geniş ekipman olmadan da başarılı film yapmanın mümkün olduğunu gösteren filmin sahici tavrı sebebiyle ilgi gördüğünü tahmin etmek zor değil. Ele aldığı mesele ile biçimi uyumlu şekilde kullanarak yöntemini sağlamlaştırıyor. Tıpkı prodüksiyon tercihlerinde olduğu gibi küçük tesadüfler ya da engellerle varılan rahatlatıcı son, basit ama kalıcı bir duygu ile sizi uğurluyor.

Filmin izleyicide bıraktığı sade tat, hayatın kendisinde de olan fekat görmekte zorlandığımız geniş bir anlatıma işaret ediyor. Evet, hakkını aramak için gözünü karartan bir işçinin razı oma yolculuğunu izliyoruz. Ancak bu bir teslim oluş değil. Teslimiyet lakin teslim oluş değil. Kaderin cilvesi mi dersiniz, ‘kosmos’un etkisi mi demek istersiniz, fark etmez. Nihayetinde insanın büyük kararlarına yol açan küçük sebepleri, nihai sonuca ulaştıran başka küçük sebeplere dikkat kesilmemiz gerektiğinden bahsediyor.

Ve evet. Aslında Hemme ölmüştür. Çünkü öfkesini yenen ya da vesilelerle nihayete ulaşan Eyüp, eve giderken ekmek almanın, verebileceği birçok önemli karardan daha mühim olduğunu anlayacaktır. Eyüp, bu toplumun geniş kesimidir. Tarlada, plazada, trafikte, evde… Hepimiz, bazılarının sebep olduğu kritik eşiklerde ilginç kararlar vermek durumunda kalıyoruz. En büyük kararımızın, en basit günlük rutinimiz adına daha basit bir anlam ifade ettiğini anlıyoruz.

OSCAR ŞANSINI ARTIRMAK İÇİN…

Gelelim filmin Oscar yolculuğuna…

Her ülke, kendi Oscar adayını açıkladıktan sonra o film “Oscar aday adayı” olur. Ön elemeyi geçerse kısa listeye kalır. Onu da geçerse Oscar töreninde ödül alacak “uluslararası” filmlerden biri olur. Bunun için filmin tanıtım süreci çok önemli. Venedik gibi bir festivalden ödül alan ve genel sinema üretiminin dışında bir yerde duran filmin avantajlarını doğru kullanmak gerek. Bunun bir devlet politikası yapılması lazım. Akademi üyelerine filmin izletilmesi, Hollywood’da medyada yer alması sağlanması ve son ana kadar gündemde tutulması gerekiyor.

Oscar her şey değil ama çok şey. Eyüp, neden Oscar’ın verildiği günlerden birini yaşamasın?

REKLAM ALANI
ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.