Gazze’de 7 Ekim 2023’ten beri iki kez ateşkesi bozarak soykırıma devam eden işgalci İsrail ordusuna karşı direnen Hamas Hareketi, ABD ve İsrail’in silah bırakma talebine Yeni Şafak aracılığıyla cevap verdi. Hamas Siyasi Ofis Üyesi Dr. Basim Naim direnişin, hedefine ulaşana dek silah bırakmayacağını söyledi. Naim, direniş liderlerinin de Filistin halkının da hiçbir şekilde topraklarını terk etmeyeceğini vurguladı.
Gazze’de 7 Ekim 2023’ten beri süren İsrail saldırılarında, resmi rakamlara göre 52 binden fazla Filistinli yaşamını yitirirken Gazze’nin yüzde 90’ı yerle bir oldu. İsrail’in uyguladığı tam kuşatma yüzünden genel açlık durumunun hakim olduğu Gazze’de işgale karşı direnen Filistinli direnişçiler, İsrail’i saldırıları durdurmaya zorlamaya çalışıyor. İki kez ilan edilen ateşkesi bozarak katliamlarını sürdüren İsrail ordusu, Gazze’deki 2,3 milyon Filistinliyi tehcir ederek direnişin silah bırakmasını sağlamak için ABD desteğiyle büyük çaplı savaş suçları işledi. Gazze’deki durumu, ateşkes çabalarını ve Filistin direnişinin başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini Hamas Siyasi Ofis Üyesi Dr. Basim Naim, Yeni Şafak’a anlattı. Naim, Filistin direnişinin silah bırakmayacağını ve ne direniş liderlerinin ne de Filistin halkının hiçbir şekilde topraklarını terk etmeyeceğini vurguladı.
İsrail, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasını 18 Mart’ta bozarak saldırılarını yeniden başlattı. İsrail’in ateşkesin ilk gününden itibaren savaşı durdurmayı değil kısa süreli bir ateşkes ile esirleri geri almayı hedeflediğini anlatan Naim, “Arabulucu taraflar, bu krizden çıkış yolu bulmak için bizimle iletişime geçerek bazı tekliflerde bulundular. Kısmen bizim görüşlerimize uymasa da arabulucuların son olarak sunduğu teklifi kabul ettik kendileri de bu teklifi İsrail’e de ilettiler. Ancak İsrail bu teklifi kesinlikle reddederek 45 günlük bir ateşkesi ve bu ateşkesin başında esirlerin yarısının sonunda diğer yarısının teslim edilmesini ön gören bir anlaşma istedi. Yani İsrail bu teklifle hem ateşkes sürecinde hem de ateşkes sonrası Filistinlilere tahakküm kurmak istiyordu. Sonuçta Kasım 2023 ve Ocak 2025’teki ateşkes tecrübelerine de dayanarak ve yaptığımız istişareler sonucunda Netanyahu’nun sahnelediği bu oyunun bir parçası olmayı reddettik” dedi. Netanyahu’nun savaş sonrası hükümetten düşeceğini bildiği için savaşı uzatmak istediğini belirten Naim, Hamas’ın ancak kapsamlı bir anlaşmayla İsrailli esirlerin serbest bırakılması karşılığında bazı Filistinli tutukluların serbest kalmasını, İsrail ordusunun savaşı durdurarak Gazze’den tamamen çekilmesinin garanti edilmesini ve bu anlaşmanın hemen ardından sınırların açılarak insani yardım geçişlerine izin verilmesini içeren bir anlaşmayı kabul edebileceğini yineledi.
Açıklamalarında, İsrail ve ABD’nin Filistin halkının Gazze’den çıkarılması talebinin ne ahlaki, ne mantıki ne de insani olamayacağını vurgulayan Naim, “Hangi halk toprağını bırakıp gider? Ne Hamas’tan ne de başka bir taraftan ister basit bir Filistinli olsun isterse lider konumunda olsun, hiç kimse hiçbir şart altında toprağını terk etmez. Bizler bunu defalarca söyledik, toprağın sahipleri biziz. Ya onurumuzla kendi vatanımızda yaşarız ya da onurumuzla şehit oluruz” şeklinde konuştu.
İsrail saldırılarının durması için Hamas ve diğer direniş gruplarının silah teslim etmesi yönündeki baskılara da cevap veren Basim Naim, direnişin işgale uğramış Filistin halkının meşru hakkı olduğunun altını çizdi. Direnişin ancak müstakil bir Filistin devleti kurulduğunda bu devletin ordusuna katılmak üzere silah teslim edebileceğini belirten Naim, “Hiçbir Filistinli direnişin meşruiyeti üzerinde ihtilaf yaşamıyor. Biz bir direniş hareketi ve işgal altındaki bir halkız. İşgale uğrayan halkların silah dahil her türlü direniş yoluna başvurma hakkı vardır. Bu uluslararası kanunlarca da kabul görmüş bir hak olmakla birlikte işgale uğrayan her halkın başvurduğu bir yoldur. Dolayısıyla kendimizi savunmak için silah taşımaya hakkımız var” ifadelerini kullandı.
Hamas’ın Gazze’nin yönetimini terk etmesi etrafındaki tartışmalara da değinen Naim, hareketin yönetimi elinde tutmakta ısrarlı olmadığını ancak yönetimi ancak Filistinlilerin oluşturacağı teknokrat bir hükümete ya da ulusal birlik hükümetine devredeceklerini dile getirdi. Mısır’ın bu konudaki teklifini kabul ettiklerini belirten Naim, “Ulusal birlik hükümeti kurulmasını ve bu kişilerin Filistinli kurumları birleştirmesini, genel seçimlere hazırlık yapmalarını ve Gazze’nin yeniden imarı sürecini yür ütmelerindesteklediğimizi açıkça söyledik. Zira bizim amacımız hükümet olmak değil direnişi sürdürmektir. Savaş sonrasında bütün Filistinlilerin katılımıyla (Batı Şeria ile) birleşik bir ulusal birlik hükümeti kurulması gerektiğini söyledik. Çünkü Netanyahu, Gazze’de ne Hamas’ı ne de Filistin hükümetini istemiyor” değerlendirmesini yaptı.