İşgalciden Gazze’ye yeni kara harekatı

İşgalci İsrail ordusunun salı sabaha karşı Gazze’ye yönelik yeniden başlattığı vahşi bombardımanlar, dün de devam etti. İsrail’e ait savaş uçakları ve topçu birliklerinin Gazze’de çeşitli noktalara dün de sürdürdüğü saldırılarda, 60’tan fazla sivil daha yaşamını yitirirken salı gününden beri toplam ölü sayısı 500’ü aştı. Katliamlarını devam ettiren terör devleti, karadan işgalin de yeniden başladığını duyurdu. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından gün içinde yapılan açıklamada “Son 24 saatte “güvenlik alanını genişletmek ve Gazze Şeridi’nin kuzeyi ile güneyi arasında kısmi bir tampon oluşturmak amacıyla Gazze Şeridi’nin merkezinde ve güneyinde bir kara operasyonu başlatıldı” denildi.

İşgal ordusunun açıklamasında, 252. Tümen’e bağlı birliklerin Netzarim Koridoru bölgesine girerek Selahaddin Caddesi’ne kadar olan bölgenin yaklaşık yarısını ele geçirdiği belirtildi. Yeni işgal öncesi ABD’li Wall Street Journal Gazetesine konuşan askerî kaynaklar, işgal güçlerinin Gazze’de hâlihazırda konuşlandığı noktalardan çekilmeyeceğine vurgu yaparak, Gazze’ye yönelik yeni kara harekatının daha fazla güç kullanılarak daha geniş alanlara gerçekleştirileceğini kaydetti. İşgalin başlıca hedefinin “Hamas’ın askeri gücünü tamamen yok etmek olduğuna” değinen askeri kaynaklar, İsrail ordusunun bu sebeple yeni harekatın kapsamını genişleteceğini ve Gazze’de bulunan binlerce sivil için gelen insani yardımların ulaştırılması organizasyonunu da üstleneceğini dile getirdi.

ABD’de yayınlanan Foreign Policy dergisine konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı eski Başmüzakerecisi Aron David Miller ise İsrail’in ateşkesin ikinci aşamasını uygulamayarak yeniden savaşa dönmesinin kendilerini şaşırtmadığını söyledi. Mısır’ın başkenti Kahire ve Katar’ın başkenti Doha’daki müzakerelerde bulunan Miller, İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırılarının yeniden başlamasının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun iç politikada karşılaştığı siyasi çıkmazlarla sağlam bağları olduğuna vurgu yaptı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılara yeniden başlamasının, son dönemde Netanyahu ile İç İstihbarat Teşkilatı (Şin-Bet) Başkanı Ronen Bar arasında yaşanan siyasi krizle eş zamanlı gelmesi dikkat çekiyor. Netanyahu, saldırılardan bir gün önce 7 Ekim olayları nedeniyle sert polemikler yaşadığı Bar’ı görevden almış ancak yüksek mahkeme bu kararın uygulanamaz olduğunu ifade etmişti.

İsrail ordusunun Gazze’deki sivilleri hedef alan vahşi bombardımanlarının ardından bir açıklama yapan Netanyahu, birkaç saat içinde 400’ü aşkın sivilin öldüğü saldırılar için “Bu daha başlangıç” derken, ordunun Gazze’ye daha güçlü saldıracağının altını çizdi. İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü savaşın hedeflerinin, Hamas tarafından 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı Operasyonu sırasında kaçırılarak Gazze’de alıkonulan tüm rehineleri geri almak ve Hamas’ın askeri gücünü yok etmek olduğunu belirten Netanyahu, saldırıların da bu hedefe ulaşılana kadar süreceğini sözlerine ekledi.

Öte yandan, İsrail’de Hamas ile ateşkes ilan edilmesine karşı sert tepki göstererek iktidardaki koalisyon hükümetinden çekilen aşırı sağcı politikacı ve eski Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir, görevine geri döndü. Gazze’ye yeniden saldırı emrini veren Netanyahu, Ben-Gvir’in yeniden Ulusal Güvenlik Bakanlığı’na atanması için gerekli imzaları attı. The Times of Israel gazetesinin haberine göre, İsrail Başsavcısı Gali-Baharav-Miara’nın Ben-Gvir-in bakan olarak tekrar atanamayacağı yönünde uyarılarda bulunmasına rağmen Ben-Gvir ile birlikte ateşkese ulaşılması nedeniyle hükümetten istifa eden Yitzhak Wasserlauf’un Necef ve Celile Kalkınma Bakanlığı ve Amichai Eliyahu’nun Miras Bakanlığı’na yeniden döneceği ifade edildi.

İsrail’in Gazze’de savunmasız sivillere karşı saldırıları yeniden başlatma kararının ardından yedek subaylardan savaşa katılmaya ret mesajları geliyor. Geçtiğimiz salı günü sosyal medya aracılığıyla bir kez daha Gazze’ye bombardıman yapmayacağını ilan eden yedek bir pilotun ardından Michael Majer adlı bir yedek subay daha savaşa katılmayı reddettiğini sosyal medyadan duyurdu. Times Of İsrael gazetesinin haberine göre İsrail hükümeti, her iki subayın da açığa alınması yönünde karar aldı.