Rusya-Ukrayna ve Filistin-Sûriye hattındaki savaşlar birbirinden kopuk, tesâdüfen aynı zaman diliminde ortaya çıkan savaşlar değildi. Yaşanan sıcak süreçler bu durumu bize daha berrak olarak gösteriyor. Sessiz ve derinden işleyen İsrâil-Rusya ilişkilerinin bu bağları dokuduğunu düşünüyorum. Rusya ile İsrâil arasında târihî ilişkiler mevcut. Bu noktadan bakıldığında Rusya’daki Yahudi varlığı binbeşyüz sene evveline dayanır. Bunun bir husûmet târihi olduğunu da biliyoruz. Ortodoksların Yahudilere
Avrupa ile berâber açığa çıkan diğer bir güç ise Çin. Şi Jinping’in Moskova ziyâretini hatırlıyorum. Putin onu arabasına uğurlarken aralarında geçen ve her ikisinin yeni bir dünyâ tesis etmekteki kararlığını vurgulayan konuşma çok dokunaklıydı. Acaba şu aralar böyle bir diyalog mümkün mü sorusu dudaklarda acı bir tebessümden başka ne verir ki? Çin, muhtemelen Rusya ile olan yakınlığının Hindistan-Rusya yakınlığının çok gerisinde olduğunu her zaman biliyordu. Çinli liderlerin buruklaşmış olsalar da ağlamadıklarını düşünüyorum. Rusya-Çin münâsebetlerinin güncel seyri hakikaten de tâkip edilmeye muhtaç.