enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,1008
EURO
43,4851
ALTIN
4.076,20
BIST
9.317,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Açık
23°C
Pazartesi Çok Bulutlu
19°C
Salı Çok Bulutlu
17°C
Çarşamba Çok Bulutlu
17°C

Kötü örnek

Pazartesi günü TVNET “Net Bakış” ekibi olarak Gaziantep’teydik… Canlı yayın aracı önden gitti… Programın yöneticisi Serhat İbrahimoğlu ile diğer konuklar Nedim Şener, Mete Yarar ve İstanbul Haber Merkezi Şefi Gökhan Yılmaz ile birlikte sabah uçağıyla Antep’e vasıl olduk… 935 bin kişilik nüfusu, yaklaşık 300 bin kişilik Suriyeli misafiriyle kentin en büyük, Türkiye’nin ise ikinci büyük ilçesi olan Şahinbey’ de Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu tarafından ağırlandık… Neden başka bir belediye değil

Kötü örnek
REKLAM ALANI
14.02.2025 02:36
6
A+
A-
Pazartesi günü
TVNET

“Net Bakış” ekibi olarak Gaziantep’teydik… Canlı yayın aracı önden gitti… Programın yöneticisi
Serhat İbrahimoğlu

ile diğer konuklar
Nedim Şener, Mete Yarar

ve İstanbul Haber Merkezi Şefi
YAZI ARASI REKLAM ALANI
Gökhan Yılmaz

ile birlikte sabah uçağıyla Antep’e vasıl olduk…
935 bin kişilik nüfusu, yaklaşık 300 bin kişilik Suriyeli misafiriyle kentin en büyük, Türkiye’nin ise ikinci büyük ilçesi olan
Şahinbey’

de Belediye Başkanı
Mehmet Tahmazoğlu

tarafından ağırlandık…
Neden başka bir belediye değil de Şahinbey? Çünkü burada muhteşem bir ‘
model

’ tıkır tıkır çalışıyor ve ‘
hizmet ruhu

’ pratiğe şöyle dönüşüyor:
1. Dört dönemdir başkanlık yapan Tahmazoğlu,
200 milyon

liralık borçla ve
92 milyon

liralık bütçeyle devraldığı Şahinbey Belediyesi’ni ‘
tek kuruş

’ borçsuz hâle getirmiş ve bütçesini de 7,5 milyar liraya taşımış.

2. Trafiği rahatlatan 2,5 km’lik tünel ve çevreyollarını yapmış…

3. Mahallelerde 11 kütüphane faaliyet gösteriyor. Bir de Külliye’dekinden sonra ülkemizin en büyük 2. kütüphanesi olan “
Şahinbey Millet Kütüphanesi

”ni kazandırmış. Aralık ayında Cumhurbaşkanı tarafından açılan kütüphane, iki ay içinde 100 bin üyeye ulaşmış.

4. Şahinbey’de 350 bin öğrenci bulunuyor. Her yıl karnesini getiren öğrencilere spor ayakkabı hediye ediliyor. 2024’te bu sayı 180 binken, gençlere bugüne kadar toplam 1.268.000 spor ayakkabı hediye edilmiş. Takdir ve teşekkür alan öğrencilere de birer bisiklet takdim edilmiş. Geçen yıl 136 bin bisiklet dağıtılmış.

5. 34 bin kişi kapasiteli, Çamlıca’dan sonra Türkiye’nin en büyüğü olan “
Şahinbey Millet Camii

” inşa edilmiş.

6. Başkan, her şeyi nakit ve toplu olarak satın aldığı için maliyetleri çok ciddi oranlarda düşürdüğünü ve ihaleleri olağanüstü şeffaflıkla yürüttüğünü dile getiriyor. İşin sihri bu!..

7. Nisan-kasım arasında, sekiz ay süreyle, her gün Gaziantep’ten Çanakkale’ye bir uçak kaldırmış. Ücretsiz ve tüm masraflar Belediye’ye aitmiş… Geçen yıl
217 bin

öğrencinin katıldığı gezinin bu yılki hedefi
253 bin

miş… Başkan özellikle Çanakkale Şehitliği’ni görerek
tarih

ve
millet bilinci

kazanmalarını istemiş… Bu arada Şahinbey Belediyesi’nin Çanakkale’de bulup ortaya çıkardığı, onardığı şehitlikler de varmış…
8. Üç hafta süren ‘
evlilik okulu

’… Yeni evlilere beyaz eşya desteği… Her yeni doğan için devletin verdiği kadar ek ödeme… Pandemi sırasında dağıtılan
52 bin

tablet… Yazın, her gün
50 bin

kişinin gezip dolaştığı ve içinde at binilip ok atılabilen, geleneksel sporlara yer verilen tesislerin bulunduğu, Kırgızların inşa ettiği yüzlerce metrekare büyüklüğündeki çelik konstrüksiyon 12 otağın yer aldığı Türkiye’nin en büyük Millet Bahçesi’ndeki “Yeşil Vadi”…
9. Başkan, önce yeni konutları inşa edip sonra 10 bin binayı yıkarak müthiş bir
kentsel dönüşüm

modelini hayata geçirmiş.
İşte model kaba hatlarıyla bu… İş yapmayıp, laf üreten,
olguyu

değil,
algıyı

yönetmeye çalışan başkanlara kötü örnek…
Devlet, bu modele sarılıp
kültür ve değerleriyle birlikte

keşke ülkemizin tüm belediyelerine yayabilse…
Uyuz kaşımak zevklidir ama…

Yanındayız Derneği

, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda dünya çapında çalışmalara imza atan Washington D.C. merkezli
Equimundo

’nun CEO’su
Gary Barker’

ı İstanbul’da ağırlamış. Buluşmada,
profeminizm

in küresel boyuttaki etkileri konuluşmuş…
Her türlü ‘
izm

’ ile bağlantımızı keseli 40 yıldan fazla olmuştur… Sebebi, bu türden tanımlamaların, kişinin kimliğini bir kafese hapsettiğine, gelişimine, değişimine ve dönüşümüne izin vermediğine olan inancımızdır… Kısaca, birer
tasallut

hâline gelmeleridir…
Wikipedia

, profeminizmi, herhangi bir feminist hareketin bir üyesi olmayı ima etmeksizin feminizmin hedeflerini destekleyen erkeklerin düşüncesi olarak tanımlıyor… Feminizm denen olgu, herhangi bir grubun üstünlüğünü değil, kadınlar ve erkekler için adil bir toplumsal yaşamı
savunuyorsa

(öyle mi, tartışılır) neden olmasın tabii…
Ancak, feminizm bizim kültürümüzde geniş kesimlerce bir türlü benimsenememesine dair fikirlerimiz hâlâ sabit… Nedeni şu; kadının çok önemli olduğu, annelerin ayaklarının altının öpüldüğü bir
değerler sisteminde

feminizmi tutundurmak çok zordur. Ayrıca feminizmin kullandığı ‘
cinsiyet eşitliğ

i’ kavramını, kadın ve erkek arasındaki farklara duyarsız ve indirgemeci, bu nedenle de sorunlu buluruz. Toplumsal zemindeki meselenin çözümü için aslolanın kadın ve erkek için adil bir düzen tesis etmekten geçtiğine inanırız.
Bu nedenle, erkekleri konunun içine çekmenin son derece önemli olduğunu düşünmekle birlikte, daha sorunu tanımlama aşamasında
Batı

’yı, onun sorunlarını ve yine onlara uygun çözüm yollarını ‘
merkeze almak

’, ayıptır söylemesi, uyuz kaşımadan öteye gitmeyebilir.
Absenteizm… Hadi bakalım bir ‘izm’ daha!

Çalışanların mazeretsiz veya sürekli olarak işe gelmemesi için bulunmuş bir kavrammış;
absenteizm

… Latince “absens” (yok, bulunmayan) kökünden türetilmiş…

Adı yeni, fenomen eski; fakat frekansı artmış durumdaymış…

Bu duruma fiziki hastalıklar sebep olabileceği gibi depresyon, anksiyete gibi zihinsel sağlık sorunları da neden olabiliyormuş.
Remed Assistance

bünyesinde faaliyet gösteren çalışan destek hizmetleri firması
AVİTA

’nın gönderdiği basın bülteninde, iş özel yaşam dengesinin olmaması, tükenmişlik sendromu ve mobbing gibi durumların çalışanların motivasyonunu düşürerek absenteizmi artırdığına dikkat çekilmiş.
Bu durumun yol açtığı kayıplar da hayli ilginç…
Fransa

’da hastalık izni alan çalışan sayısı son yıllarda keskin bir şekilde yükselirken,
Almanya

’da çalışanların yıllık ortalama 19 günden fazla hastalık izni kullanması ekonomiye yıllık
200 milyar euroluk

bir maliyet getirmiş. Bu rakam, Alman GSYİH’sının yüzde 4,5’ine denkmiş.
Norveç

’te de işçilerin aldığı hastalık günlerinin sayısı son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış.
Pek çok konuda olduğu gibi absenteizmin de birden fazla boyutu olduğunu düşünüyoruz… İlki, iş verene düşen kısmı… Çalışanların motivasyonunu artırmanın yollarını arayanlar için bilişsel nörobilim uzmanı
Tali Sharot

’ın
TEDxCambridge

’daki “Davranışınızı Değiştirmek için Kendinizi Nasıl Motive Edersiniz” başlıklı konuşmasını öneririz. Sharot konuşmasında, insanların değişime direnebildiğinin altını çizerek bazı sınanmış ve başarıya ulaşmış örneklere yer veriyor. Özetle; pozitif mesaj, teşvik, ödüllendirme, gelişimin izlenmesini içeren bir yöntem öneriyor…
İkinci boyut, çalışanlarla ilgili… Çeşitli konferanslarda vurgulamaya çalıştığımız bir husustur…
Profesyoneli

, amatörden ayıran fark; profesyonelin kendi kendini motive edebilmesidir… Bir nevi ‘
sosyal şımarık

’ durumuna düşmemek için ara ara hatırlamada yarar olabilir…
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.