Pilot arkadaşlarım nerede: Halkımı vuramazdım

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elinden İyilik Ödülü’nü alan Suriyeli Pilot Raghid Ahmed Al-Tatari, 1982’de Hama’da sivilleri vurmayı reddetmesiyle ile başlayan ve 8 Aralık devrimi sonrası biten 43 yıllık cezaevi günlerini Yeni Şafak’a anlattı. “Sivilleri vurmama” tepkisinin ilk olarak 1970’lerde yaşanan Lübnan iç savaşına dayandığını anlatan Al-Tatari, 1976’da emri ilk reddeden pilotun Mahmud Yasin olduğunu onu Ahmed Termani’nin izlediğini ve sonrasında bu iki pilotunda Irak ve Ürdün’e iltica ettiğini vurguladı.

Kendisinin de bu tepkiyi devam ettirdiğini ifade eden Al-Tatari, şunları anlattı: “Bizler savaş pilotu olduğumuz için halkımızı vurmak için değil korumak için varız. 1980 yılına gelindiğinde olaylar Suriye’nin içerisinde de başladı. Suriye ordusu Suriye halkına aksi şekilde hareket ediyordu. Sürekli halkını vurmak ve baskılamak istiyordu. Büyük çoğunluk olarak halkımızı vurmak istemediğimizi ifade ettik. Halkımızı vuramazdık. Ben de Ürdün’e sığındım.”

Suriye istihbaratının, geride kalan ailesini yakın takibe aldığını söyleyen Al-Tatari, “Ailem çok sıkıntı yaşadığı için döndüm” diye konuştu. Böylece 7 hapishanede 43 yıl sürecek cezaevi günlerinin başladığını aktaran Al-Tatari, Sedneya Hapishanesi’nde 10 yıl kaldığını anlattı. Burada itirafta bulunması için baskı yapıldığını belirten Al-Tatari, “Suriye içerisinde bazı askeri gruplara, ‘Vurma emrini reddedin’ talimatı verdiğime dair itiraflar yapmamı istediler. Bu itirafı alarak bütün askerleri hapse atmak istiyorlardı. İtiraf baskısını kabul etmeyince hapis kalmaya devam ettim ve 43 yıl hapiste kaldım” dedi.

Hapisten çıktıktan sonra pilot arkadaşlarına neler olduğunu araştırdığını belirten Al-Tatari, “Hapisten çıktıktan sonra ilk fırsatta Sedneya Hapishanesi’ne gittim. Onlar hakkında araştırmalar yaptım ama neticeye ulaşamadım. Hepimiz şunu biliyoruz, bu insanlar öldürüldüler, yaşamıyorlar. Ama kabirleri nerede? Ailelerine bir bilgi vermek gerekiyor” dedi. Tartus Hapishanesi’nde tutulurken Aralık 2024’te devrim sonrasında özgür kaldığını belirten Al-Tatari, Suriye’deki yeni dönemden beklentilerini şöyle anlattı: “Hükümet denilince bir kişi değil birkaç kişi olur. Mevcut hükümet daha demokratik. Irkçılığı da tam anlamıyla bitirmek lazım. Türkiye’deki gibi bütün herkesi kapsayıcı olması lazım. Türkiye’de bir ırkçılık- ayrımcılık yok. Farklı gruplara var. Ama neticede bir devlet. Bütün ayrılıklara göre bir devlet. Bizde böyle olmasını istiyoruz”