Yapay zekanın hayatımızın her alanına girmeye başladığı şu günlerde geleceğimize dair endişelenip atmamız gereken adımlar var. Netflix’in kült dizisi Black Mirror’ın yeni sezon bölümleri de bu meseleye dikkat çekiyor.
Netflix’in fütürist dizisi Black Mirror’ın 7. sezonu yayınlandı. 6 bölüm olarak izleyicinin beğenisine sunulan dizi teknolojinin hayata dokunduğu noktalardaki mevcut durum ile yakın gelecek tasavvurunu birlikte sunuyor. Her bölümünde insanoğlunun teknolojiyle kurduğu ilişkiyi başka bir açıdan ele alan dizinin her hikayesinde temel mesele teknoloji ile birlikte hayatı kolaylaştıran unsurların ahlaki ve hukuki yansımaları irdeleniyor. Yapay zekanın kullanımından popüler video platformlarındaki komplo videolarını, güncel bir oyunun yanılsamasından sosyal medyada çare aramaya kadar her başlık “gerçek” olgusunu yeniden yorumluyor. Teknoloji ile kolaylaşan hayatın daha şimdiden ahlaki yansımalarla insanın insana ve insanın kendisine karşı yaklaşımındaki yöntemi sorgulayan dizi ile birlikte ahlaki değerlendirme sınırları tartışmaya açılıyor.
YENİ GERÇEKLİK VE SINIRLAR!
Ne işle meşgul olursanız olun, hatta iş değil eğlence için bile olsa teknolojinin sunduğu imkanlarla karşınıza çıkacak sorular dile geliyor. Gerçeği ne olduğu, yeni oluşan gerçeklikle kendiniz dışında herkesin özgürlük alanının daralması sorunsalına nasıl çare bulunacağı, yasaların genellikle çaresiz kalacağı ve insanoğlunun bu konuda da çareyi kendinde arama gerekliliği çözüm olarak sunuluyor. Peki, öyle mi? Yani özellikle yapay zekanın hayatımıza katacağı yeni özgürlük sınırları ve özgünlük anlayışı karşısında kendimiz dışındakilere karşı vereceğimiz kararlar bize ait mi olmalı? Bunu netleştirmek için başımıza ne gelmesini bekleyeceğiz? Dizi deyip geçemeyeceğimiz Black Mirror’ın anlatmaya çalıştıkları esasında sinema var olduğu zamandan beri önümüzde duran bir gerçekliği işaret ediyor. O da şu; dizi ve filmlerde konu edilen her yeni fikir yakında zamanda karşımıza çıkacak soru/n/ların altını çiziyor. Öyleyse ciddi ciddi üzerinde durup çare aramamız gerekiyor.
ÖZGÜRLÜK VE ÖZGÜNLÜK ANLAYIŞI YENİLENMELİ
Hukukçular başta olmak üzere sistem oluşturan kurumların tamamı bu meseleye dair sorunları ve çözüm önerilerini tartışmalı. Çok uzak olmayan bir zamanda toplumların ve küresel sistemin en önemli sorunu bu olacak. Yani yeni özgürlük ve özgünlük alanları… Yeni özgürlükler sunma iddiasında olan teknolojik gelişmelerin yeni bir mahpusluk alanı oluşturacağını görmemiz gerekiyor. Yasal zemin ve sosyolojik algı buna hazırlanmalı.
