Afganistan ile Pakistan arasındaki İstanbul müzakereleri iki noktada tıkandı. Türk arabulucular çıkmazı aşmak ve görüşmelerin yeniden başlaması için yoğun çaba sarf ediyor. Her ne pahasına olursa olsun, ufukta beliren bu savaş önlenmeli, kan dökülmesine engel olunmalıdır. Çünkü her iki tarafta da dökülecek kan bizim kanımızdır. Devlet bazında, STK, dostluk cemiyetleri, tüccarlar, nüfuzlu insanlar bazında, her vesileyle arabuluculuk faaliyetleri sürdürülmeli.
 
			Afganistan ile Pakistan arasında iki ülke sınırında baş gösteren çatışmaların durdurulması ve soruna kalıcı çözüm bulunabilmesi için İstanbul’da Türkiye ve Katar arabuluculuğunda yapılan müzakereler bir umut vadediyordu.
2021 yılında Taliban Hareketi’nin Afganistan’da iktidarı ele geçirmesi sonrasında beklenenin aksine, Afganistan’ın Pakistan ile ilişkileri her geçen gün kötüye gitti. Sorunun temelinde tarihi olarak, Afganistan’ın Pakistan ile olan uluslararası sınırı tanımaması olsa da güncel bazı meseleler iki ülke barışını tehdit ediyordu.
Bunlardan birisi Pakistan’da yaygın istikrarsızlaştırma faaliyetleri yürüten ve tabiri caizse Pakistan’ı kanatan Pakistan Taliban Hareketi (TTP) vardı. Pakistan ve uluslararası düzeyde terörist örgüt olarak tanımlanan hareket, 2007 yılından beri faaliyetlerine devam ediyordu ve Taliban’ın 2021’de işbaşına gelmesiyle Afganistan’la Pakistan arasında ana sorun konumuna geldi. Pakistan, Afganistan Hükümeti’nden söz konusu hareketin ülkesi üzerinden Pakistan’a saldırılarını engellemesini isteyegeldi.
Pakistan zaman zaman Afganistan içerisinde sıcak takiplere ve TTP’ye yönelik olduğunu söylediği hava saldırılarına da girişti. Pakistan’ın eylemleri gerginlik ve zaman zaman sınırda çatışmalara da neden oldu.
Pakistan, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali nedeniyle ve daha sonraki savaşlarda ülkesine gelen yaklaşık 6 milyon Afgan sığınmacıya 40 yıldan fazla mihmandarlık yaptı. Afganistan’la bozulan ilişkiler sığınmacıları da etkiledi. Pakistan, 3 Ekim 2023’te çoğunluğu Afgan tüm belgesiz yabancıların 1 ay içinde Pakistan’ı terk etmelerini, aksi takdirde sınır dışı edileceklerini bildirdi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne göre, Ekim 2025 itibarıyla yaklaşık 2,36 milyon Afgan vatandaşı Pakistan’da kalmaya devam ediyor.
Afganistan’ın Hindistan’la iyi ilişkiler içerisine girmesi ve Hindistan’ın Kabil’deki yönetimi resmen tanımaya yakın durmasının, Pakistan’ı olumsuz etkilemesi kaçınılmazdı. Kanımızca, Afganistan’la ilişkileri kırılma noktasına getiren en önemli sebeplerden biri de bu idi.
Pakistan’ın ezeli düşmanı olarak gördüğü Hindistan’ın, hem de Taliban yönetimi döneminde Afganistan’da nüfuz edinmeye başlaması, Pakistan’ı yeterince rahatsız etmiş görünüyor.
İki ülke arasında tam kapsamlı savaşa evrilme eğilimi gösteren son çatışmalar 9 Ekim’de Pakistan’ın, TTP liderlerini vurduğunu öne sürdüğü, başkent Kabil dahil Afganistan’daki bazı noktalara hava operasyonları sonrasında gelişti. 12 Ekim’de Afgan güçleri iki ülke arasındaki sınır boyunca ona yakın noktada misilleme yaptıklarını duyurdu. Pakistan’ın karşılık vermesiyle konu büyüdü ve savaşa doğru evrilmeye başladı.
Türkiye ve Katar’ın girişimiyle önce 48 saatlik bir ateşkes ilan edildi, daha sonra da ateşkes Katar’ın başkenti Doha’da yapılacak müzakerelerin bitimine kadar uzatıldı. Doha’da yapılan müzakerelerde taraflar, Türkiye ve Katar arabuluculuğunda ateşkes anlaşması imzaladılar. Türkiye’nin Pakistan ile stratejik ilişkisi, Katar’ın da Afganistan ile yakın teması, arabuluculukta etkili olmuştu.
Doha’da ayrıca ateşkesin ayrıntılarını ve kalıcı barışı görüşmek üzere tarafların 25 Ekim’de İstanbul’da bir araya gelecekleri duyuruldu.
Pakistan ve Afganistan, ateşkesin ayrıntılarını ve kalıcı barışı görüşmek üzere yine Türkiye ve Katar’ın arabuluculuğunda, 25 Ekim’de İstanbul’da bir araya geldiler. Sorunun çözümü ile ilgili de büyük bir iyimserlik hakimdi. Müzakereler kapalı kapılar ardında ve basına kapalı olduğu için fazla bilgi edinilemese de heyetlerden dışarı sızdırılan bilgilerden, müzakerelerin nereye gittiği ile ilgili öngörüler yapılabiliyordu. Sızdırılan bilgilere göre taraflar birçok konuda anlaşmış, birkaç konu derinlemesine müzakere ediliyordu.
Görüşmelerde, terör, göç ve sınır güvenliği gibi sorunların kalıcı çözümü ele alınacaktı. Müzakereler ateşkes ihlallerini izlemek ve bunlar hakkında bilgi alışverişinde bulunmak için dört taraflı bir mekanizmanın oluşturulmasını da içeriyordu.
Müzakerelerin üzerinden 3 gün geçmesine rağmen müzakerenin sonuçları ile ilgili resmî açıklama yapılmadı ama iki taraftan sızdırılan bilgilerin iki ülke medyasındaki yansımasından, görüşmelerin bir çözüme ulaşmadan bittiği anlaşılıyordu. Her iki ülkenin resmi medyası İstanbul’daki müzakerelerde uzun vadeli bir ateşkes konusunda anlaşma sağlanamamasından dolayı birbirlerini suçluyorlardı.
İsmi belirtilmeyen katılımcılara göre Afganistan, özellikle Pakistan Taliban Hareketi’ne verilen desteğin sona erdirilmesine ilişkin doğrulanabilir garantiler sağlanması konusunda herhangi bir dokümanı yazılı hale getirmekten kaçınmaya devam etti. Pakistan ise Afganistan rejimiyle herhangi bir iş birliğini Kabil’in TTP, Beluç militan grupları ve Afgan topraklarını kullanarak saldırı düzenleyen diğer örgütlere karşı somut adımlar atması şartına bağladı.
Pakistan Enformasyon Bakanı Ataullah Tarar, müzakere süreci ile ilgili yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen ateşkes görüşmelerinin “uygulanabilir bir çözüm” olmadan sona erdiğini duyurdu.
Afgan müzakere heyetinden ismini vermeyen bir kaynak, İstanbul’daki Afganistan-Pakistan müzakerelerinin iki noktada tıkandığı bilgisini paylaştı:
İlk olarak, Pakistan tarafı, Afganistan’ın TTP’yi kontrol altına alması ve Pakistan içinde saldırı düzenlemesini engellemesi konusunda ısrar etti. Afganistan tarafı, topraklarından Pakistan’ın varlığını ve güvenliğini tehdit eden hiçbir terörist faaliyete izin vermediğini ve vermeyeceğini vurguladı.
İkinci olarak, Afgan tarafı, Pakistan’ın Afganistan’ın egemenliğine saygı göstermesini ve ister Pakistan isterse de ABD insansız hava araçlarının Pakistan hava sahasını kullanarak Afgan hava sahasının herhangi bir şekilde ihlal edilmesine izin vermemesini talep etti.
Uluslararası bir haber ajansı, Pakistanlı güvenlik yetkililerine dayandırdığı haberinde, Türk arabulucuların çıkmazı aşmak ve görüşmelerin yeniden başlamasını sağlamak için çabalarını sürdürdüğünü bildirdi.
İstanbul müzakerelerinin sonuçsuz kalması ardından iki ülke arasında meydana çıkabilecek muhtemel gelişmeleri sıralayacak olursak:
* Sınır çatışmaları daha şiddetli ve yaygın olarak yeniden başlayacaktır. TTP Pakistan’da son dönemde neredeyse günlük ölümcül eylemlere giriştiği için Pakistan’ın harekete geçmesi an meselesidir.
* Pakistan geniş kapsamlı hava operasyonlarına girişecektir.
* Her iki ülke de istikrarsızlaştırma enstrümanlarına sahip olduğu için her iki ülkede de istikrarsızlaştırma eylemleri başlayacaktır.
* Pakistan’daki muhacirlerin tamamı sınır dışı edilme sürecine girecektir.
* İki ülke arasındaki ticaret ve sınır aşan projeler duracaktır. Kara ülkesi olan ve ticaretinde Pakistan’a bağımlı olan Afganistan, şimdiden alternatif ticaret yolları aramaya başlamıştır.
* Hindistan-Afganistan ortaklığı güçlenecektir ve bu noktada önemli girişimler bekleyebiliriz.
İstanbul müzakere sürecindeki arabulucuların işin ciddiyetinin farkında olduklarını ve iki ülke arasında barışın tesisi için çabalarını sürdürmekte olduklarının farkında olarak, devlet bazında, STK, dostluk cemiyetleri, tüccarlar, nüfuzlu insanlar bazında, her vesile ile arabuluculuk faaliyetleri sürdürülmeli, kan dökülmesine engel olunmalıdır. Her iki ülke de sorumsuzca açıklamalardan, medya, sosyal medya üzerinden atışmalardan kaçınmalıdır.
Her ne pahasına olursa olsun bu ufukta beliren savaş önlenmelidir. Çünkü her iki tarafta da dökülecek kan bizim kanımızdır.

Afganistan ile Pakistan arasında Türkiye ve Katar’ın arabuluculuğuyla gerçekleştirilen görüşmelerde, ateşkesin devamı konusunda mutabık kalındı. Dışişleri Bakanlığınca paylaşılan ortak yazılı açıklamada, tarafların 8-19 Ekim’de Doha’da, 25-30 Ekim’de İstanbul’da yaptıkları görüşmeler hatırlatıldı. Tarafların ateşkesin devamı konusunda mutabık kaldığı aktarılan açıklamada, ateşkesin uygulanmasına ilişkin ilave esasların 6 Kasım’da İstanbul’da yapılacak bir üst düzey toplantıda istişare edileceği ve kararlaştırılacağı bildirildi. Açıklamada, tarafların barışın sağlanmasını ve ihlal eden tarafa ceza uygulanmasını temin edecek bir izleme ve doğrulama mekanizması kurulması konusunda anlaşmaya vardığı ifade edildi.