Antalya, 6-9 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Kalıtsal Kanserler Kongresi’ne ev sahipliği yapıyor. Kongre, kanserle mücadelede genetik faktörlerin önemini vurgulamak, erken teşhis yöntemlerini geliştirmek ve önleyici tedavi stratejilerini yaygınlaştırmak amacıyla organize edildi. Kalıtsal Kanserler Derneği Başkanı ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kongre kapsamında yaptığı açıklamada, kalıtsal kanserlerin çevresel faktörlerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Özdoğan, “Sigara, sağlıksız yaşam, sedanter beslenme ve alkol gibi çevresel faktörler kanserin en önemli unsurlarından biridir. Ancak, neredeyse tüm kanserlerin yüzde 10 ila 20’si, Türkiye’de yılda 250 bin civarı kanser olduğuna bakarsak, 25-30 bin ailenin her yıl kanserle karşı karşıya kalması durumuyla yüz yüzeyiz” ifadelerini kullandı.
Kalıtsal Kanserler Derneği Başkanı ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan
Kalıtsal Kanserler Derneği Başkan Yardımcısı ve Tıbbi Genetik Uzmanı Doç. Dr. Taha Bahsi ise kanserin genetik boyutuna dikkat çekerek, “Her ne olursa olsun kanserin temelinde genetik bozukluklar yer almaktadır. Kanserlerin yüzde 10 ila 20’si, bir önceki kuşaktan miras kalan genlerdeki mutasyonlar sebebiyle ortaya çıkıyor. Önümüzdeki 20 ila 30 yıllık süreçte kanserin global bir krize dönüşmesi bekleniyor. Bu nedenle, erken tanı yöntemlerinin ve genetik metotların hayatımıza girmesi hayati önem taşıyor” dedi. Ayrıca Bahsi, Türkiye’nin kanser tedavisi ve tanı alanında uluslararası düzeyde önemli mesafeler kat ettiğini ve erken teşhisin geleceğin anahtarı olduğunu belirtti.
Kalıtsal Kanserler Derneği Başkan Yardımcısı ve Tıbbi Genetik Uzmanı Doç. Dr. Taha Bahsi
Kalıtsal kanserler, aile bireyleri arasında genetik mutasyonların nesilden nesile aktarılması sonucu ortaya çıkan kanser türleridir. Bu tür kanserler, tüm kanser vakalarının yaklaşık %5-10’unu oluşturur ve genellikle erken yaşlarda teşhis edilir. Bu kanserler arasında kalıtsal meme ve over kanseri sendromu, Lynch sendromu, Li-Fraumeni sendromu ve Cowden sendromu gibi çeşitli hastalıklar bulunur.
Aile geçmişinizde kanser öyküsü varsa, kalıtsal kanser riskinizi bilmek hayati önem taşır. Genetik testler ve erken teşhis yöntemleriyle risklerinizi yönetebilir Erken teşhis ve düzenli tarama programları, kalıtsal kanserlerin yönetiminde kritik bir rol oynar. Genetik testler sayesinde, risk altındaki bireyler belirlenerek, kişiye özel önleyici tedbirler ve izleme protokolleri oluşturulabilir.
Aile geçmişinde aynı kanser türünün birden fazla kişide görülmesi, erken yaşta kanser teşhisi veya bir bireyde birden fazla kanser türünün bulunması gibi durumlar, kalıtsal kanser riskini işaret edebilir. Bu gibi durumlarda, genetik danışmanlık ve testler aracılığıyla risk faktörleri belirlenebilir.
Erken teşhis ve düzenli tarama programları, kalıtsal kanserlerin yönetiminde kritik bir rol oynar. Genetik testler sayesinde, risk altındaki bireyler belirlenerek, kişiye özel önleyici tedbirler ve izleme protokolleri oluşturulabilir.