enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
41,8319
EURO
48,6430
ALTIN
5.620,10
BIST
10.316,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
18°C
Cuma Çok Bulutlu
21°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
18°C

Uzmanlar 40 yaşından sonra her kadına mamografi takibi öneriyor

Uzmanlar, meme kanseri riskine karşı 40 yaşından sonra her kadının mamografi takibi yaptırmasını öneriyor.

Uzmanlar 40 yaşından sonra her kadına mamografi takibi öneriyor
REKLAM ALANI
08.10.2025 02:00
0
A+
A-

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müfide Nuran Akçay, Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların, erken teşhis ve uygun tedaviyle meme kanserinden kurtulma şansının bulunduğunu söyledi.

Meme ve Endokrin Cerrahı da olan Prof. Dr. Akçay, “40 yaş ve üzeri kadınların meme muayenelerini ve mamografi çekimlerini yaptırmalarını istiyoruz. Böylece olası bir hastalık erken dönemde ortaya çıkacak ve tedavisi daha kolay olacak.” dedi. Akçay, kadınların erken tanı ve tedavi açısından Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) ile hastanelerdeki birimlerde takiplerini yaptırmasının önemli olduğunu vurguladı.

“Ülkemizde yıllık 20-25 bin yeni vaka tanımlanıyor”

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Genel Cerrah Prof. Dr. Erdem Karadeniz ise meme kanserinin ülkede ve dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu belirtti. Ölüm oranları açısından meme kanserinin akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer aldığını dile getiren Karadeniz, şöyle konuştu:

“Dünyada 11 dakika bir hasta, meme kanserinden kaybedilmekte. Ülkemizde 2020 verilerine göre, yıllık 20-25 bin yeni vaka tanımlanıyor. Erken tanı için kontroller ihmal edilmemeli, kadınlar adet bitiminde mutlaka kendi kendilerini muayene etmeli. 20 ila 40 yaş arası adet döneminde sonra yine kendi kendine muayene ve 3 yılda bir mutlaka klinik muayene önemli. 40 yaşından sonra yıllık mamografi çekilip sonra her yıl rutin klinik muayene ve mamografi ultrason taramaları yaptırılmalı. Hastalık erkeklerde de görülmesine rağmen kadınlarda daha sık görülüyor. İleri yaş, aile ve birinci derece yakınlarında kanser öyküsü olanlar, genetik mutasyon, obezite, sigara ve alkol kullanımı ile doğum kontrol hapları da risk faktörlerini artırıyor. Çocukluk döneminde ışın tedavisi alanlarda da bu risk artıyor. Kadınlar ne kadar geç menopoza girerse bu riskler yine artıyor.”

“Tarama programları içinde en güçlü silah mamografi”

Genel Cerrah Doç. Dr. Murat Kartal da meme kanseri tedavisinde başarı olmanın tek anahtarının erken tanı olduğunu vurguladı.

Kadınların mutlaka tarama programlarına katılması gerektiğini belirten Kartal, “Tarama programları içinde en güçlü silah mamografi. Her 100 meme kanserinden yaklaşık 85-90’ı mamografi ile tespit edilebiliyor. Erken evrede kanseri yakalamak, hastaların hem hayat kalitesini hem tedavi edilebilirliğini hem de daha az agresif tedavi yöntemleriyle sağlıklarına kavuşmasına sebep oluyor.” ifadelerini kullandı. Kartal, hastalardan genelde mamografinin ağrılı işlem olması ve bunda kullanılan x ışını dozunun kanser yaptığı yönünde geri dönüşler aldıklarını anlatarak, şunları söyledi:

“Bugün İstanbul trafiğinde yaklaşık 20 dakika içinde ölme ihtimaliniz neyse, 50 yıl boyunca her yıl mamografi çektiren bir kadının x ışınlarına mamografiye bağlı kansere yakalanıp ölme ihtimali neredeyse aynı. Veya 3 saatlik bir uçak yolculuğuyla aynı radyasyon dozu almış oluyoruz. Meme kanseri tedavisinde hastanın genel durumu, hastalığın evresi ve tümör biyolojisi önemli. Hastaları erken evrede yakalamayı hedefliyoruz, erken evrede yakaladığımızda daha az agresif tedavi yöntemiyle hastanın tüm göğsünü almadan sadece kitlenin çıkarılması yeterli olabilecek bir tedaviyle hastaları sağlığına kavuşturuyoruz.”

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.