<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
Kapitalizm esâsen birbirine bağlı bir dizi yapıdan müteşekkildir. İşlevsel açıdan bakacak olursak kapitalizm temelde bir birikim sürecidir. Birikim ile irtibatlı her yapı burada ortaya çıkar. Birikimi, onu çeşitli açılardan açığa vuran her nev’i dolaşım ve bölüşüm işlevleri takip eder. Bunu da çeşitli yapısal varlıklarda görebiliriz. Mühim olan bunların merkezîleşme ve yoğunlaşma dinamikleriyle tezâhür etmesidir. Meselâ birikim, hem sermâye hem de emek açısından bir merkezîleşme ve yoğunlaşmadır.
Aslında Woodstock 69 ile tam bir kepazeliğe dönüşen Woodstock 99 arasındaki fark bize bugün yaşananlara ışık düşürüyor. (Hârika bir belgeselini yapmışlar. Seyretmenizi tavsiye ederim). Woodstock 69’da barış ve sevgi temalı olarak bir büyük mandıra sâhasını dolduran yüzbinlerce genç üç gün eğlendi, kendisini ifâde etti ve en şüpheli bakanları bile tebessüm ettirecek bir intibâ bıraktı…1999’da ise bu işten kâr elde etmek isteyen birkaç müteşebbis, zemini beton kaplı eski bir askerî hava üssünde, sözüm ona Woodstock’u canlandırmak istedi. Sâhayı bedâvacılar girmesin diye etrafı tahta perdelerle kapattılar. Bu sakâleti gidermek için perdelerin üzerine gûya barış mesajları veren resimlerle donattılar. Masrafları kısmak adına donanımsız ve güvenliksiz olan bu yarı hapishâneye üç günlüğüne yüzbinlerce genci tıktılar. Sâha aşırı sıcaklar altında pislik ve çöplüğe dönüştü. Binlerce genç insan susuz kaldı. Cinnet geçirdiler. En sonunda kontrol dışı bir şiddet patlaması yaşandı. Gençler her şeyi yakıp yıktı. Birbirlerine saldırdılar. Sayısız genç kızın ırzına geçildi. Netice tam bir felâketti.
Ramazan bayramınız mübârek olsun…